Cumhuriyet Halk Partisi 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı vesilesiyle İzmir Gündoğdu Meydanı’nda büyük bir miting düzenledi. Mitinge CHP Grup Başkanvekilleri, CHP milletvekilleri, CHP Kadın Kolları ve CHP Gençlik Kolları başkanları ve üyeleri, CHP İzmir Milletvekilleri, İzmir İlçe Belediye Başkanları, CHP İzmir İlçe Başkanları, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ve CHP üyeleri katılırken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu meydana birlikte geldi. Alsancak Kordon’da ellerinde Türk Bayrakları ile 2 milyona yakın vatandaş katılırken, 19 Mayıs kutlamalarının başladığı sabah saatlerinden itibaren Kordon’da oldukça yoğun bir insan seli görüldü.
Demokrasi Bayrağını Gündoğdu'dan Açıyoruz
İzmir’in her sokağının kurtuluş mücadelesinden izler taşıyan bir açık hava müzesi olduğunu belirten CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 106 yıl önce 1919’un en karanlık günlerinde kurtuluşun adımlarının İzmir’de atıldığını belirterek, “Mustafa Kemal İngiliz esiri saray ahalisine nasıl bayrak açtıysa, biz de bugün emperyalizme memur olmuş bir azınlık ekibe demokrasi bayrağını Gündoğdu’dan açıyoruz. Mustafa Kemal millete güvendi, millet de ona yoldaş oldu. O mücadele Lozan Antlaşması’yla taçlandı. CHP, Sevr’i yırtıp atanların, bir ülkenin tapu senedini kabul ettirenlerin partisidir. Millî Mücadele’de o azmi gösterenlerin arasında bu milletin Kürtleri, Türkleri, Alevileri, Sünnileri; yani bu ülkenin tüm renkleri vardı. Bugün de bu meydanda Türkiye’nin tüm renkleriyle bir aradayız. Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber ya hiçbirimiz diyenlerle birlikteyiz” dedi.
Kale Siyaseti Bitti
Diktatörlerin demokratlardan korktuğunu söyleyen Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek, “Gündoğdu Meydanı’nı görüyor musun Erdoğan? Sen rakiplerini hapse atarak kazanabileceğini sandın. Sen gençleri zindana atarak korkutabileceğini sandın. Bu meydanda hiç korkan var mı, görüyor musun? Bu Cumhuriyeti korkmayanlar kurdu, yine korkmayanlar koruyor.19 Mart’tan bu yana Samsun’daydık, Yozgat’taydık, Van’daydık. Oralarda dedik ki: Artık eski siyaset yok, artık kimsenin kalesi yok. Birileri nasıl söylerse söylesin; İzmir, CHP’nin değil, Cumhuriyetin ta kendisinin kalesidir. Şehirleri birilerinin kalesi diyenlere sesleniyoruz: Milletin kalesinden sesleniyoruz. Kale siyaseti, kutuplaşma siyaseti, kavgadan medet umma siyaseti bitmiştir. Kaleler milletindir, Cumhuriyetindir. Tüm kalelerimiz bu milletin istikbaline feda olsun” ifadelerini kullandı.
Meşaleyi Gençler Yaktı
Türkiye’de özgürlük mücadelesinin meşalesini her zaman gençlerin yaktığını kaydeden Özel, “Darbe olduğunda ilk meşale İstanbul Üniversitesi öğrencileriyle başladı. O mücadele hâlâ devam ediyor. Bugün CHP, vatan ve hürriyet mücadelesini devam ettiren partidir. CHP, hiçbir zaman yaşlanmayan ve yaşlanmayacak olan, her yaştan gencin partisidir. Nasıl ki 106 yıl önce kurtuluş mücadelesinin meşalesini gençler taşıdıysa, bugün de o meşaleyi gençler taşıyor. Bugün o gençlerin evinde Hasan Tahsinlerin, Deniz Gezmişlerin, Ali İsmail Korkmazların milliyet meşalesi var. Onlar bu meşaleyi taşımasaydı, bugün bu ülke yoktu. Yine Saraçhane’de milyonlar o hürriyet meşalesini almışlardı. Bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin başında, CHP’nin başında kayyum vardı. Tüm o gençlerin alnından öpüyoruz” dedi.
Gençlerin Sorunları Bitecek
Gençlerin barınma, geçinme, işsizlik, atama, vize problemlerini çözeceklerini vaat eden Özel, “Gençler bugün ağır sorunlarla boğulmaktadır. Barınma sorundur, işsizlik sorundur, ifade özgürlüğü, gösteri özgürlüğü sorundur. Bugün 10 gençten 7’sinin yurt dışında hayal kurması sorundur. Herkes kendine göre beka tarifi yapıyor. Dünyanın gelişmiş ülkelerinin gelip Türkiye üzerinde hayal kurması beka sorunu değildir. Onu bir kez denediler, denize döküldüler. Ama burada hayal kurmaları beka sorunu değildir; ama Türkiye gençlerinin dünyanın gelişmiş ülkelerinde hayat planlamaları beka sorunudur. İşte biz bununla mücadele etmek, gerçek beka sorununu görmek ve gençlerimize yeniden bu güzel memlekette hayal kurdurmak zorundayız. Onlar bu memleketin gençleridir. Bu memleket ve Cumhuriyet onlara emanettir. Biz, bu ülkeyi gençlerle kuran ve kurtaran bir gelenekten geliyoruz. İktidar olduğumuzda da bu gençlerle yöneteceğiz. YÖK’ü kaldıracağız. İktidarımızda liseyi bitiren her genç çok iyi yabancı dil bilecek ve teknolojik donanıma sahip olacak. Kamuda mülakatı kaldıracağız. Yurt kapasitelerini artıracak, bursları yaşanabilir seviyeye yükselteceğiz. Gençlerin ulaşım özgürlüğünü, sosyal aktivite özgürlüğünü sağlayacağız. Hepsini Avrupa standartlarında bu teknolojilerden yararlandıracağız. Vize sorununu çözeceğiz. Yasaksız ve vizesiz Türkiye’yi iktidarımızın ilk yıllarında hayata geçireceğiz” dedi.
“Davayı TRT’de yayınla”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın rakiplerini sandıkta 4 kez yenen Ekrem İmamoğlu’nu ve tüm muhalifleri bir toplama kampı gibi olan Silivri’ye hapsettiğini belirten Özel, “İki tür darbe var: Biri askerî darbe, biri sivil darbe. 19 Mart darbesinin karargâhı Beştepe’dir, kurşunu yalandır. Darbeciler bu sefer kamuflajla değil, cübbeyle gelmişlerdir. Çünkü Erdoğan, Ekrem Başkanımızla sandıkta yarışmaktan korkmuştur. Yaptıkları ortaya çıkınca ailelerinin yüzüne bakamayacaklar diyen Erdoğan’a söylüyorum: Burada milyonlarca İzmirlinin gözüne bakarak söylüyorum, arkadaşlarımız suçsuzdur. Ey Erdoğan, "ahtapot" diyorsun, "suç örgütü" diyorsun, kul hakkına girmekten çekinmiyorsun. Sana İzmir’den meydan okuyoruz: Gel bu davayı TRT’de canlı yayınlayalım, kim yalan söylüyor millet görsün. Buradan TRT’nin değerli çalışanlarını, emekçisini selamlıyorum. Ama bu TRT’yi Erdoğan’a kul edenlere söylüyorum: Gün gelecek, devran dönecek, bunu yapanlar bu millete hesap verecek. Erdoğan bir savcıya çok güveniyordu, boşa düştü. Dosya bomboş, kanıt yok. Biz birbirimizi biliyoruz ve güveniyoruz. Bak Erdoğan, bu meydanda milyonlar kefalet koyuyor. Oysa senin güvenebileceğin bırak 2 milyon kişiyi, güvenebileceğin 2 kişi kalmadığını, herkesin senden sonrasını konuştuğunu, iktidarın dümeninin başkalarına kaptırıldığını biliyoruz. Darbeden dön, yargılamaları TRT’den yap, doğrulamaları gör, köşene çekil. İktidar değişiyor, kumpasçılar gidiyor, vatanın dürüst, namuslu evlatları iktidara yürüyor. Bugün Ergenekon ve Balyoz kumpasları gibi davalar var; kararlar yine sipariş, tanıklar yine gizlidir. Yöntem yine kirlidir, dosyalar yine boştur, iftiralar yine zehirlidir. İktidar, bugün Silivri’yi muhaliflerin hapsedildiği toplama kampına dönüştürmüştür. Hitler’in toplama kampı neyse, Silivri de odur. O hapishaneleri rakiplerin atıldığı kuyular olarak görseler de biz o kuyudan çıkacağız. Biz o duvarları, demir dağı nasıl erittiysek öyle eritip çıkacağız. Milletin iradesini, Gazi Mustafa Kemal Atatürk vatanı nasıl savunduysa, öyle savunacağız” ifadelerin kullandı.