İzmir Ticaret Borsası (İTB) Nisan ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer idaresinde, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ercan Korkmaz ve meclis üyelerinin katılımıyla gerçekleşti. Meclis Başkanı Tuncer, zirai don nedeniyle sorunlar yaşayan çiftçilere değinerek “Nisan ayında yaşanan aşırı hava olayları ve buna bağlı olarak ülke genelinde yaşanan don edeniyle başta kayısı, üzüm ve kiraz olmak üzere birçok ihracat ürünümüz büyük oranda zarar gördü. Ayrıca, Kurban Bayramı için yeterli hayvan stoku mevcut” dedi. 
 
İTB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ercan Korkmaz da konuşmasında, son günlerde ekonomide yaşanan gelişmelere dair değerlendirmede bulundu. Korkmaz, Merkez Bankası’nın faizi artırmasına ilişkin “Ekonomide de bir kez daha sallantılı bir süreçten geçiyoruz. İnişe geçen faizler ibreyi yeniden yukarı çevirdi. Bu durum, zaten zor olan finansmana erişim ve yatırım yapma süreçlerini neredeyse imkânsız hale getiriyor. Ekonomimizin daha güçlü ve sürdürülebilir bir zeminde büyümesi için reel sektörün finansmana erişimi kolaylaştırılmalı ve finansman maliyetleri mutlaka düşürülmeli” diye konuştu.

‘Üretim devamlılığı için destek şart’

Zirai don felaketinin, tarımsal üretimde ciddi hasara yol açtığını vurgulayan Korkmaz, “Özellikle Şubat, Mart ve Nisan aylarında art arda yaşanan zirai don olayları, birçok ürün grubunda ciddi verim kayıplarına yol açtı. Bu noktada doğru hasar tespiti ve hasarın karşılanması ile ödemelerin zamanında yapılması çok önemli. Üretimin devamlılığı için üreticilerimizin desteklenmesi, devletin bu zor durumda olan çiftçilerimizin yanında olması hayat memat meselesi. Ekonomi alanında yaşanan bir diğer sorun da emek yoğun sektörler rekabet gücünü kaybetme tehlikesi. İhracat pazarlarımızı korumakta büyük zorluk yaşıyoruz. Başta tekstil ve hazır giyim olmak üzere emek yoğun sektörlere ek destekler verilmesi de Türkiye’deki Oda ve Borsaların en acil beklentileri arasında yer alıyor. Bu sorunların bir an önce çözülmesi, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde alın teri ile çalışan milyonlarca insana verilebilecek en büyük armağan olacak” ifadelerini kullandı.

‘Pamuk fiyatları aleyhimize’

İTB YK Başkan Yardımcısı Bülent Uçak da “2024-2025 yılı pamuk sezonunu sonlarına yaklaşıyoruz. 2025 pamuk ekimlerine kısmen başlandı. Geride kalan birkaç yıl ile pazar payı, maliyet yükselmesi çiftçinin önünü göremediği bir tablo. Üç sezondur yerli ve yurtdışı pamuk fiyatları aleyhimize seyrediyor. Bunlar iyi günlerimiz. 2023 sezonu başından aradaki fark yüzde 23’lere ulaştığında buna tanıklık ettik. Fiyat endeksizliğinin olduğu bir süreçte çiftçi tarımı nasıl sürdürecek? Enflasyon, tüm sektörü olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor. Uluslararası rekabet gücümüzü kaybediyoruz, geriye düşüyoruz. Pamuk sektörü zarardan başka bir şey kazanmadı. 2023 19,1 TL; içinde bulunduğumuz sezonda 23,3 TL satış yapmıştı. Üretimin sürdürülebilirliği için maliyetlerin düzeltilmesi fiyat belirlenmesi için önemli. Üretici üstündeki baskı artıyor. Gelecek sezondaki pamuktaki düşüş hem üretici hem ihracatçı açısından zor” sözlerine yer verdi.

‘Tohumdan, hasada kaliteli olmalı’

Bülent Uçak, hammadde ihtiyacını karşılamakta zorlanan tekstil ve konfeksiyon sektörünün de aynı zorlukları yaşadığını söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Dış ticaret fazlalığı veren hazır giyim sektörü de zor zamanlardan geçiyor. Hazır giyim ihracatı 2024’te 17 milyar dolarlık değer ile 2023’e göre yüzde 6 oranında düştü. İhracat rakamları son iki yılda düşüş eğiliminde. Enerji, işçilik ve finansman artışları sektörü olumsuz etkiliyor. Başta Mısır ve diğer ülkeler olmak üzere sektör diğer ülkelere gidiyor. Tekstil sektörümüzün de rekabet gücünü geri kazanması için zaman kaybedilmemeli. Sanayicinin ihtiyacı olan kaliteli hammadde için standartlar yükseltilmeli. Tohumdan hasada kadar üretme şekilleri kaliteli olmalı ve düzenlemeler yapılmalı. Hem rekabeti hem ekosistemi korumak açısından önemli. Süregelen fiyat konusunda üreticimizi ferahlatacak gelişmeler için çalışıyoruz ve süreci takip ediyoruz. Hammadde açısından dışa bağımlılık söz konusu olmamalıdır.”

‘Bakanlıktan doğru çözümler gelmiyor’

Tarım Bakanlığında yapılan görüşmelerde çiftçinin, ziraat odalarının ve kooperatiflerin olmamasından şikayet eden İTB üyesi Özhan Şen de “Biz borsa olarak tarım bakanlığına üretici, tüccar ve sanayicinin ihtiyaçlarını iletiyoruz. Ancak sonunda çok da doğru çözümler gelmiyor. Çünkü Tarım Bakanlığı’ndaki kararlar daire başkanları ve yardımcıları arasında alınıyor. Hiç gittiniz mi bilmiyorum ama ben defalarca gittim. Oldukça konudan uzak kişilerle karşılaşabiliyorsunuz. ‘Biz böyle karar verdik’ deniliyor. Ancak ülkenin gerçeği bu şekilde değil. Üreticinin ekmeğiyle ilgili bir konuda bir daire başkanı veya birkaç kişi odasında oturup karar veriyor. Yıllardır söylüyorum; Tarım Bakanlığı içinde neden üreticiler yok? Neden siz, biz yokuz? Tarım Bakanlığı’nda üreticinin de bir sözcüsü olmalı. Kooperatifler, ziraat odaları elbette olmalı ama bizler de bilfiil karar alma süreçlerinde yer almalıyız. Pamukla ilgili alınacak bir kararda neden İzmir Ticaret Borsası’na sorulmuyor? Pamuğun en çok işlem gördüğü yer İzmir, Ege Bölgesi iken, kararlar neden Ankara’dan veriliyor?” diye konuştu.

Kaynak: Filiz Erol