Katolik Kilisesi'nin başına geçen Papa 14. Leo hakkında ortaya atılan “Kayseri’nin Develi ilçesinden geldiği” yönündeki iddialar, ilçede merakla karşılandı. Bölge sakinlerinin gündemine oturan iddia hakkında konuşan mahalle muhtarı Yusuf Çelik, konuyu sakinlikle karşıladıklarını belirtti.

Papa 14. Leo'nun Kayserili Olduğu İddiası Develi'de Şaşkınlık Yarattı

Katolik Kilisesi’nin yeni lideri olarak seçilen Papa 14. Leo’nun aile kökenlerine dair dikkat çekici bir iddia gündeme geldi. Büyük dedesi Setrak Parsehyan’ın 1915'li yıllarda Kayseri'nin Develi ilçesinden Arjantin’e göç ettiği ileri sürüldü. Bu iddia, hem Papa’nın Türkiye bağlantısını hem de Develi halkının tarihi hafızasını yeniden gündeme taşıdı.

“Papa’nın Develili Olduğunu Sosyal Medyada Öğrendik”

Develi ilçesine bağlı Reşadiye Mahallesi Muhtarı Yusuf Çelik, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Papa 14. Leo’nun kökenine dair haberlerin kendilerini şaşırttığını belirtti.

“Bizde Papa’nın Develili olduğunu sosyal medyadan öğrendik ve şaşırdık. Katolik Kilisesi'nin ruhani lideri 14. Leo’nun dedelerinin bu mahallede yaşadığı söyleniyor. Biz de ‘hayırlısı olsun’ diyoruz,” diye konuştu.

Develi’nin Ermeni Geçmişi ve Tarihsel Rolü

Develi, 20. yüzyıl başlarında Anadolu’daki Ermeni faaliyetlerinin merkezlerinden biri olarak kayıtlara geçti. 1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nın ardından, özellikle Hınçak ve Taşnak cemiyetlerinin bölgede örgütlendiği ve Develi’yi stratejik bir merkez olarak kullandığı biliniyor.

Ermeni ihtilal komitelerinin bombalı eylemler için üretim merkezi olarak gördüğü Develi’de, bu amaçla Amerika’ya gönderilen Kevork Elekçıyan’ın dönüşüyle birlikte yer altı imalathaneler kuruldu. 1913’te Everek’te meydana gelen bir patlama sonrası, bomba üretimi belgelenmiş, evlerde yapılan aramalarda mühimmat ve teçhizat ele geçirilmişti.

Fransızlarla İş Birliği ve Kuva-yi Milliye'nin Tepkisi

Ermeni grupların Fransız işgal güçleriyle iş birliği yaptığı, Fransızların Develi’nin 20 kilometre yakınına kadar ilerleyerek Zamantı suyunu sınır olarak ilan ettikleri ifade ediliyor. Bu gelişme, Mustafa Kemal Paşa’nın dikkatini çekmiş ve Kılıç Ali Bey, bölge halkını örgütlemek üzere Develi’ye gönderilmişti.

Kılıç Ali Bey’in Erzurum ve Sivas Kongreleri kararlarını halka anlattığı, bölgede oluşacak askeri hareketliliğe destek çağrısında bulunduğu aktarıldı. Bu süreçte Develi Kaymakamı’nın desteğiyle halk Ermeni faaliyetlerine karşı teşkilatlandırılmıştı.

Haçin Olayı ve Develi'nin Direnişi

Ermenilerin Haçin’de yedi Develiliyi katletmesinin ardından Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, zaman kaybetmeksizin harekete geçme kararı aldı. 6 Nisan 1920’de, Doğan Bey komutasındaki birlikler Haçin’e taarruz başlattı. Kayseri İntikam Alayı’nın da desteğiyle bölge ele geçirildi.

Sağ kalan Ermeniler Develi’ye getirilirken, onların güvenliğini de Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti üstlendi. Bu tutum, Türk milletinin insani değerlerini bir kez daha ortaya koydu.

Rum Azınlıkların Tutumu ve Nüfus Mübadeleleri

Develi’deki Rum azınlıkların ise Ermenilere karşı Türkleri desteklediği kaydediliyor. 1920 yılında yapılan nüfus mübadeleleriyle Rumlar, Trakya Türkleriyle değiştirilerek bölgeden ayrıldı. Ermeni azınlıklar ise Halep, Suriye ve Şam’a gönderildi.

Kaynak: İHA