Parkinson hastalığının çoğunlukla vücudun tek tarafında başladığını ve yıllar içinde diğer tarafa da geçtiğini aktaran Dr. Dolu, temel belirtiler arasında hareketlerde yavaşlama ve istirahat halinde ortaya çıkan titremenin yer aldığını söyledi. Hastalarda zamanla yürüme güçlüğü, adımlarda küçülme, kol sallama hareketlerinde azalma, düğme ilikleme gibi ince motor becerilerde zorlanma görülebildiğini belirtti. Ayrıca donuk yüz ifadesi, düşük ses tonuyla konuşma, el yazısında küçülme ve öne eğilme gibi belirtiler de Parkinson’un işaretleri arasında yer alıyor.
Hareket dışı belirtilere de dikkat çeken Dr. Dolu, kabızlık, tansiyon düşüklüğü, depresyon, uyku bozuklukları, huzursuz bacak sendromu ve koku alma kaybı gibi şikâyetlerin de hastalıkla birlikte görülebildiğini ekledi. Orta ve ileri evrelerde yürüyüş bozuklukları, denge sorunları ve hareket donmaları yaşanabileceğini, nadiren de olsa bunama gelişebileceğini belirtti.
İlaç Tedavisi İlk Tercih
Tedavi sürecinde öncelikle ilaçların tercih edildiğini ifade eden Dr. Dolu, bu ilaçların beyindeki dopamin seviyesini artırmayı hedeflediğini söyledi. Parkinson ilaçlarının uzun süreli veya yüksek dozlarda kullanımının bazı yan etkilere yol açabileceğini belirten Dolu, bu nedenle tedaviye en düşük etkili dozla başlanması gerektiğini vurguladı.
65 yaş altındaki ve bunama belirtisi olmayan hastalarda dopamin etkisini taklit eden ilaçlarla tedaviye başlanabileceğini ya da bu ilaçların tedaviye eklenebileceğini aktardı. Ayrıca titreme, depresyon, uyku sorunları gibi şikayetler için de ek tedavi planlarının yapılabileceğini söyledi.
Dr. Dolu, Parkinson hastalarının yaklaşık üçte birinin ilaç tedavisine uzun yıllar olumlu yanıt verdiğini ve yaşamlarında önemli bir kısıtlama olmadan yaşayabildiklerini dile getirdi.
Cerrahi seçenekler umut olabiliyor
İlaç tedavisine direnç gelişen ya da yeterli fayda görmeyen hastalar için cerrahi yöntemlerin de gündeme gelebileceğini belirten Dr. Dolu, son 15-20 yılda bu alanda önemli gelişmeler yaşandığını söyledi. Cerrahi yöntemin temelinde, beynin hareketle ilgili bölgelerine cilt altına yerleştirilen bir jeneratör aracılığıyla elektriksel uyarı verilmesi olduğunu ifade etti. Bu yöntemin "derin beyin stimülasyonu" olarak adlandırıldığını ve kalp pili mantığına benzer bir sistemle çalıştığını ekledi.
Erken tanı tedavi başarısını etkiliyor
Dr. Hikmet Dolu, Parkinson hastalığında erken tanının tedavi başarısını doğrudan etkilediğini vurgulayarak, belirtilerin görülmesi durumunda zaman kaybetmeden bir nöroloji uzmanına başvurulması gerektiğini hatırlattı. Tedaviyle birlikte hastaların yaşam kalitesinin korunmasının mümkün olduğunu sözlerine ekledi.