Tottenham’da geçirdiği üç sezonun ardından Fransız devi Olympique Marsilya’ya transfer olan Pierre-Emile Højbjerg, Ligue 1’de yeni bir sayfa açtı. Peki, Pierre-Emile Hojbjerg kimdir, nereli, kaç yaşında?
Pierre-Emile Hojbjerg kimdir?
Pierre-Emile Højbjerg, futbol serüvenine Danimarka'nın köklü kulüplerinden Brøndby IF altyapısında başladı. Teknik kapasitesi, oyun görüşü ve fiziksel gelişimiyle henüz genç yaşta dikkat çekti. 2011 yılında Danimarka’da “Yılın U-17 Futbolcusu” seçilerek adını Avrupa futbol çevrelerine duyurdu.
Bu süreçte; Hollanda, Almanya, İngiltere ve İtalya’dan ciddi transfer teklifleri aldı. Ancak gelişimini disiplinli bir kulüp yapısı içinde sürdürmek isteyen Højbjerg, tercihini Bayern Münih’ten yana kullandı. Şubat 2012'de anlaşma sağlandı, yaz aylarında ise resmi sözleşme imzalandı.
Bayern Münih yılları: Erken zirve deneyimi
Bayern Münih’te kariyerine U-19 takımında başlayan Højbjerg, yalnızca bir maç sonra kulübün dördüncü ligde mücadele eden FC Bayern München II kadrosuna dahil edildi. 15 Ağustos 2012'de FC Ingolstadt 04 II karşısında sahaya ilk 11’de çıkarak kariyerindeki ilk profesyonel maçına çıktı. İlk golünü aynı yıl Eylül ayında FV Illertissen karşısında kaydetti.
A takıma en genç oyuncu unvanıyla giriş
Teknik direktör Jupp Heynckes tarafından yeteneklerine güvenilen Højbjerg, Ocak 2013’te A takımın Katar kampına davet edildi. Mart ayında Bayer Leverkusen maçı kadrosuna alındı ve 13 Nisan 2013’te 1. FC Nürnberg karşısında ilk Bundesliga maçına çıkarak, Bayern Münih forması giyen en genç futbolcu unvanını David Alaba’dan devraldı.
2013-14 sezonunda yaşadığı sakatlık nedeniyle birkaç ay sahalardan uzak kalan Højbjerg, dönüşünü DFB-Pokal ve Bundesliga maçlarıyla yaptı. Özellikle Hamburg karşılaşmasında yaptığı asist dikkat çekti. Aynı sezon, kulübüyle;
- Bundesliga Şampiyonluğu
- DFB-Pokal Şampiyonluğu
- FIFA Kulüpler Dünya Kupası zaferi yaşadı.
Sezon sonunda Borussia Dortmund’a karşı oynanan DFB-Pokal Finali’nde ilk 11'de sahaya çıktı, 102 dakika sahada kaldı ve takımının 2-0’lık galibiyetine katkı sağladı.
Kiralanan dönemler ve tecrübe kazanımı
Bayern Münih'teki rekabetçi kadro yapısı nedeniyle istikrarlı forma şansı bulamayan Højbjerg, gelişimini sürdürebilmek amacıyla FC Augsburg ve ardından Schalke 04 gibi Bundesliga kulüplerine kiralandı. Bu dönemlerde hem fiziksel olarak güçlendi hem de savunma-orta saha geçişlerinde uzmanlaştı.
Southampton'da liderlik dönemi
2016 yılında Premier League ekiplerinden Southampton ile sözleşme imzalayan Højbjerg, İngiltere’de geçirdiği dört sezonda orta sahadaki oyun kurucu rolüyle dikkat çekti. Zamanla takım kaptanlığına kadar yükseldi. Southampton’da agresif pres, pas isabeti ve saha içi liderlik yönleriyle öne çıktı.
Tottenham Hotspur: Üst düzey rekabet
2020 yazında Tottenham Hotspur'a transfer oldu. Jose Mourinho, Nuno Espirito Santo ve Antonio Conte gibi üst düzey teknik direktörlerle çalışan Højbjerg, özellikle defansif katkıları, top kazanma istatistikleri ve yüksek pas isabetiyle Premier League’in en istikrarlı orta sahalarından biri haline geldi.
Marsilya’ya transfer: Yeni bir sayfa
2024 yazında Ligue 1 ekiplerinden Olympique Marsilya'ya transfer olarak yeni bir meydan okumaya yönelen Højbjerg, Fransız kulübün yeniden yapılanma sürecinde deneyimli oyuncu kimliğiyle önemli bir rol üstlenmektedir. Marsilya orta sahasında liderlik, oyun temposunu belirleme ve savunma dengesini kurma gibi görevleri üstleniyor.
Uluslararası kariyer: Danimarka millî takımı
Højbjerg, Fransız pasaportuna sahip olmasına rağmen millî tercihini Danimarka’dan yana kullandı. 2011 yılında U-17 takımıyla Avrupa Şampiyonası’nda yarı finale yükselme başarısı gösterdi ve aynı yıl Meksika’daki FIFA U-17 Dünya Kupası’nda Danimarka’yı temsil etti. Ardından U-19 ve U-21 seviyelerinde düzenli forma giydi.
Mayıs 2014’te teknik direktör Morten Olsen tarafından A Millî Takım’a çağrıldı. 28 Mayıs’ta İsveç karşısında oynanan hazırlık maçında 90 dakika sahada kalarak millî formayla ilk kez sahaya çıktı. O tarihten bu yana Avrupa Şampiyonaları ve Dünya Kupaları dâhil olmak üzere Danimarka A Millî Takımı’nın kilit isimlerinden biri olmayı sürdürmektedir.