Deprem gerçeğini kurguya taşıyan "Renkli Uçurtmalar" kitabıyla dikkat çeken Namık Kemal Biçer, İzmir'de okurlarıyla buluştu. Biçer, yeni çalışmalarında mitolojik öğelerle toplumsal yapıyı irdelemeye hazırlanıyor.
Yazar Namık Kemal Biçer İzmir’de Okurlarıyla Buluştu
6 Şubat depremini merkezine alan Renkli Uçurtmalar adlı romanıyla dikkat çeken yazar Namık Kemal Biçer, İzmir’de düzenlenen imza gününde okurlarıyla bir araya geldi. Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ndeki Kırmızı Kedi Kitabevi’nde gerçekleştirilen etkinlikte, romanının ikinci baskıya ulaştığını ifade eden Biçer, yeni projelerine ilişkin de bilgi verdi.
Biçer, kitabında deprem sonrasında gönüllü gençlerin Hatay’da kurduğu yardım kampını anlattığını belirterek, “Romanım tarihe not düşen bir belge niteliği taşıyor” diye konuştu.
“Renkli Uçurtmalar” Depremi Romanlaştıran İlk Eser
Romanının içeriğine dair açıklamalarda bulunan Biçer, “6 Şubat depreminin ardından yaşanan gerçek olayları kurguya dayandırarak kaleme aldım. Hasır altı edilen birçok meseleyi görünür kıldım. Bu roman, Türkiye’de deprem üzerine yazılmış ilk kurgu eser olma özelliğini taşıyor” ifadelerini kullandı.
Depremin ardından Hatay’a giden Z kuşağına mensup dört gencin hikâyesini merkeze aldığını belirten Biçer, şunları dile getirdi:
“Üçü kız, biri erkek dört genç, devletin henüz ulaşamadığı bölgede yardım kampı kuruyor. Kısa sürede 25-30 kişilik bir ekibe dönüşüp, her gün onlarca TIR’ı organize ediyorlar. Ben de o dönemde oradaydım. Sahadaki sıkıntıları, geciken devlet müdahalesini, hırsızlıkları ve çetelerin varlığını birebir gözlemleyip aktardım.”
“Okuryazarlık Seviyesi Umut Verici”
Türkiye’deki okuma alışkanlıklarına da değinen Biçer, kitabının kısa sürede ikinci baskıya ulaşmasının umut verici olduğunu vurguladı. “Ekonomik krize rağmen romanım bir buçuk ayda ikinci baskıya ulaştıysa, bu genç kitlenin okuma alışkanlığına sahip çıktığını gösterir” dedi.
Türkiye’deki kitap satış rakamlarına dair görüşlerini de paylaşan Biçer, şöyle konuştu:
“1980’li yıllarda 5 bin adet basılan kitaplar ‘çok satan’ kabul edilirdi. Bugün Zülfü Livaneli’nin kitapları 1 milyon satıyor. Ahmet Ümit’in romanları 300 bin baskıya ulaşıyor. Avrupa’da 15 binlik satış ‘bestseller’ sayılıyor, bizde ise bu rakam ortalamanın altında. Türkiye’de okuma oranı düşündüğümüzden çok daha iyi. Eğitim başka, okuryazarlık başka. Eğitim sistemimiz zayıf olabilir ama okuma alışkanlığı güçlü. Türkiye bugün laik kalabiliyorsa, bu okuryazar kesim sayesinde oluyor.”
Yeni Projeler: Mitolojik Roman ve Toplumsal Eleştiri
Yazar, önümüzdeki dönemde yayımlanacak iki farklı roman projesi üzerinde çalıştığını da açıkladı. Biçer, ilk kitabının Türkiye’de yazılmış ilk mitolojik roman olacağını belirterek, “Aralık ayında yayımlamayı planladığım bu roman, mitoloji severlere farklı bir bakış sunacak” dedi.
İkinci projesinde ise toplumsal yapıyı eleştirel bir dille işlediğini söyleyen Biçer, “Kimsesiz ve engelli bir gazetecinin, sistematik baskılar sonucu nasıl bir seri katile dönüştüğünü anlatacağım. Bu çalışma, 2026’nın Mart ayında raflardaki yerini alacak” diye konuştu.