Van’da 27 Eylül 2024’te kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra kaybolan ve 18 gün sonra Van Gölü kıyısında ölü bulunan Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümü hâlâ aydınlatılamadı. Aradan neredeyse bir yıl geçmesine rağmen dosyada tek bir gözaltı bulunmuyor.
Çocuk Gelişimi Bölümü birinci sınıf öğrencisi olan 19 yaşındaki Rojin’in otopsi raporuna göre ölüm nedeni “boğulma” olarak kayda geçti. Ancak kamuoyunun aydınlatılmasını beklediği soruşturmada bugüne kadar somut bir gelişme yaşanmadı. Dosyada 300’e yakın kamera kaydı ve 80'in üzerinde numune incelendiği halde, soruşturma bir türlü ilerlemiyor.
Baba Kabaiş: “Bu dosya örtbas edilirse kahroluruz”
Rojin’in babası Nizamettin Kabaiş, kızının ölümünün ardından geçen sürede adalet arayışını sürdürmeye devam ediyor. Ankara’ya giderek Adalet Bakanlığı’na başvurduğunu belirten Kabaiş, sürecin şeffaf yürütülmediğini ifade etti.
Nefes’e konuşan baba Kabaiş, “Bir yıldır acı içindeyiz. Rojin’e ne oldu, neden oldu bilmiyoruz. Savcılığa defalarca sorduk ama sadece ‘çalışıyoruz’ yanıtı aldık. Cansız bedeninden alınan 80’den fazla numunede iki farklı erkeğe ait DNA tespit edildi. Buna rağmen ne bir gözaltı ne de bir görevden alma var. Bu dava örtbas edilirse, biz de gömülürüz” dedi.
Van Barosu: Kısıtlılık, gerçek amacından saptı
Van Barosu Başkanı Av. Sinan Özaraz da davadaki kısıtlılık kararını eleştirerek, bu tür uygulamaların adaleti engelleyici bir işlev gördüğünü belirtti. Özaraz, “Kısıtlılık kararları eğer kamuoyu aydınlatılmayacaksa, bilgi paylaşımı olmayacaksa, gerçek amacından sapar. Ne dosyaya ulaşabildik ne de taleplerimiz karşılık buldu. Bu belirsizlik toplum vicdanını zedeliyor” diye konuştu.
Soruşturma hâlâ kapalı kapılar ardında
Soruşturmadaki kısıtlılık kararı halen devam ediyor. Rojin’in kaybolduğu üniversite kampüsü ile cesedinin bulunduğu Van Gölü kıyısı arasında geçen süre ve detaylar ise kamuoyu ile paylaşılmış değil. Aile ve kadın örgütleri, faillerin ortaya çıkarılması ve sürecin şeffaflıkla yürütülmesi için yetkililere çağrıda bulunuyor.
