Rüşvet operasyonunda tutuklanan icra çalışanlarının ifadeleri, dosyadaki suç zincirini netleştirdi. İzmir'deki soruşturmada, taraflar birbirini suçlayarak dikkat çeken savunmalar yaptı.
İcra Müdür Yardımcısı ve Katip Rüşvet İddiasıyla Tutuklandı
İzmir Adliyesi İcra Müdürlüğü’nde görevli İcra Müdür Yardımcısı Yusuf Durğun ile icra katibi Bora Boztaş hakkında, resmi tahsilat sürecini hızlandırmak amacıyla avukattan rüşvet istedikleri iddiasıyla yürütülen soruşturmada tutuklama kararı çıktı.
Rüşvet Operasyonu Suçüstüyle Sonuçlandı
İddiaya göre, Durğun ve Boztaş, avukat D.Ç.’den bir icra dosyasının işlemlerini hızlandırmak karşılığında 200 bin TL talep etti. Avukat D.Ç., durumu İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirdi. Savcılığın talimatıyla polis ekipleriyle iş birliği yapan D.Ç., rüşveti vereceğini sanık tarafına iletti.
Planlanan buluşma 21 Mayıs’ta bir kafede gerçekleşti. D.Ç., seri numaraları alınmış parayı Yusuf Durğun’a teslim ettiği anda polis ekipleri operasyon düzenledi. Durğun olay yerinde suçüstü yakalanırken, Bora Boztaş da aynı gün evinde gözaltına alındı. Her iki şüpheli de sevk edildikleri adliyede tutuklandı.
“Korktuğum İçin Dediklerini Yaptım”
Şüpheliler, nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nde verdikleri ifadelerde birbirini suçladı. İcra katibi Bora Boztaş, olayda müdür yardımcısının yönlendirmesiyle hareket ettiğini iddia etti.
“Bu işi yapan müdür yardımcısıdır” diyen Boztaş, ifadesinde şu sözlere yer verdi:
“Korktuğum için bana söylediği şeyleri yaptım. Zaten gözaltına alınmasaydım sabah gidip savcılığa durumu anlatacaktım. Hayatım boyunca böyle işlere karışmadım. Üzerime atılan suçlamayı kabul etmiyorum. Serbest bırakılmak istiyorum.”
“Dosya Sahibinin Durumuna Acıdım, Yardımcı Olmak İstedim”
İcra Müdür Yardımcısı Yusuf Durğun ise verdiği ifadede suçlamaları kabul etmedi. Olay günü dairesinde çalıştığını ve avukat D.Ç.'nin kendisine başvurarak bir dosyanın hızlandırılmasını istediğini söyledi.
Durğun, yaşanan süreci şöyle aktardı:
“D.Ç., dosyasının satış işleminin hızlandırılması gerektiğini, müvekkilinin yüzde 98 oranında felçli olduğunu ve acil paraya ihtiyaç duyduklarını anlattı. Kendisine, sıradaki işlemler tamamlanmadan dosyaya geçilemeyeceğini söyledim. Daha sonra işlemin bayramdan önce tamamlanıp tamamlanamayacağını sordu. Telefonumu istedi, verdim. Dairemizde görevli Bora ile konuşabileceğini belirttim. Elimden gelen desteği sağlayacağımı söyledim.”
Durğun, konuşmaların ciddiyetini fark edemediğini ve kesinlikle para talebinde bulunmadığını öne sürdü:
“Kendisini daha sonra aradım ama ulaşamadım. Bir süre sonra o beni aradı ve olaylar bu şekilde gelişti. ‘Para vermezsen bu işi yapmam’ gibi bir ifade kullanmadım. Böyle bir şeyin yaşanacağını düşünmediğim için görüşmeleri ciddiye almadım. Bugüne kadar görevimi kurallara uygun biçimde yürüttüm. Bu olaydan dolayı çok üzgünüm. Serbest bırakılmayı talep ediyorum.”