Sakarya'nın Hendek ilçesinde, Bayraktepe Mahallesi'nde bulunan 300 yıllık tarihi su değirmeni, uzun bir geçmişe tanıklık ederken geleneksel yöntemlerle buğday ve mısır gibi ürünleri öğütüp vatandaşların ihtiyaçlarını karşılıyor.
Yaklaşık üç asırdır aynı yöntemle faaliyet gösteren su değirmeni, büyük un fabrikalarının yerini aldığı bir dönemde dahi buğday, arpa, mısır gibi tahıl ürünlerini öğüterek doğal un elde edilmesine olanak sağlıyor. Değirmen, günümüzde dahi dere yatağından akan su ile çalışarak gelişen teknolojiye direniyor ve modernize edilmiş yapısıyla taleplere yetişmekte zorlanıyor. Değirmenin sahibi olan 77 yaşındaki Yılmaz Duyar, babasından miras kalan bu değirmeni 100 yıldan beri işlettiklerini ifade ediyor. Duyar, değerli su değirmeni ununun lezzetinin, suyun yavaş dönmesinden kaynaklandığını ve bu özellik nedeniyle elektrikli değirmenlerde elde edilen unlardan daha üstün olduğunu belirtiyor. Ayrıca, gelecek nesillerin bu geleneksel işi devam ettireceğine olan inancını dile getiriyor.
Babasının rahatsızlığı nedeniyle ona yardım eden 45 yaşındaki Veysel Duyar, müşterilere hizmet verdikleri süreç hakkında bilgi veriyor. Müşterilerin çuvallarını bıraktığı değirmende öğütülen ürünlerin ardından kendilerini arayarak unlarını teslim ettiklerini belirtiyor. Aynı zamanda, bu işin hem güzel ve zevkli olduğunu hem de zorlayıcı yanlarının bulunduğunu vurguluyor.
Mısırını öğütmek için değirmene gelen Zafer Beşoluk, tarihi değirmeni ve restore edilmiş halini övgüyle anlatıyor. Beşoluk, 10 yıldan uzun süredir değirmene mısır getirdiğini ifade ederek, değirmenin eski görünümünün korunarak modernize edilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiriyor.
