Satanist Tapınağı, ABD’de din ve devlet işlerinin ayrılması mücadelesinde sıra dışı bir aktör olarak dikkat çekiyor. Kurucularından Lucien Greaves ise medyanın ilgisini sıklıkla üzerine çekiyor. Peki, Satanist Tapınağı'nın kurucularından Lucien Greaves kimdir?
Lucien Greaves Kimdir?
Lucien Greaves, doğum adıyla Douglas Mesner, Amerikalı bir sosyal aktivist ve The Satanic Temple'ın (Şeytan Tapınağı) kurucu ortağı ve resmi sözcüsüdür. Greaves, özellikle dini özgürlükler, laiklik ve devlet-kilise ayrımı konularındaki çalışmalarıyla tanınmaktadır.
Detroit, Michigan’da dünyaya gelen Greaves, çocukluğunda Protestan bir ailede büyüdü ve annesi tarafından Pazar okuluna götürülerek geleneksel Hristiyan öğretilerle tanıştı. Ancak ilerleyen yıllarda inanç sistemi büyük ölçüde değişti ve radikal bireysel özgürlükler temelinde şekillenen felsefi bir yola yöneldi.
Aktivizm Kariyeri
Lucien Greaves, Amerika'daki üniversitelerde ve ulusal konferanslarda sıklıkla konuşmalar yapan etkili bir figürdür. Şeytancılık, laiklik ve dini çoğulculuk üzerine yaptığı sunumlarla dikkat çekmektedir. Amerikan Ateistleri, Amerikan Hümanist Derneği ve Laik Öğrenci İttifakı gibi prestijli platformlarda defalarca konuşmacı olarak yer almıştır.
Şeytan Tapınağı'nın faaliyetleri arasında yer alan Çocukları Koruma Projesi ve Okul Sonrası Şeytan girişimi gibi programlarla, dini inançların kamusal alanda ne derece yer alabileceğini sorgulayan, dikkat çekici kampanyalar yürütmektedir. Bu projelerle hedeflenen temel amaç, dini ayrıcalıkların yalnızca belli bir inanç grubuna tanınamayacağına dair kamu bilinci oluşturmaktır.
Medya ve Kamuoyu İlişkileri
2019 yılında yayınlanan "Hail Satan?" adlı belgeselde Greaves’in hem kişisel hayatı hem de Şeytan Tapınağı’nın kuruluş süreci detaylı şekilde ele alınmıştır. Ayrıca La Carmina tarafından yazılan "The Little Book of Satanism" kitabının önsözünü kaleme almış, Shiva Honey'nin bazı projelerine de sanat eseri katkısında bulunmuştur.
Felsefesi ve İnanç Yapısı
Lucien Greaves’in liderliğini yaptığı Şeytan Tapınağı, adından farklı olarak Şeytan’a tapınmayı değil; kişisel egemenlik, bireysel irade ve ifade özgürlüğünü temel alan bir düşünsel yapıyı temsil eder. Greaves ve takipçileri, dini değerlerin kamusal politikalara entegre edilmesine karşı durmakta ve her inanç sisteminin eşit temsiliyet hakkını savunmaktadır.
Aldığı sayısız tehdit nedeniyle Greaves, doğrudan kimliğini koruma altına almış ve yasal adını kamusal alanda kullanmamayı tercih etmiştir. Bu durum, onun ne kadar tartışmalı ve aynı zamanda etkili bir figür olduğunu da gözler önüne sermektedir.