Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Sena Düzgün’ün yaşamına son vermesiyle sarsılan Diyarbakır’da, genç kızın ölümü kadar cenaze süreci de kamuoyunu derinden etkiledi. 27 Mayıs’ta Onkoloji Hastanesi bahçesindeki bir ağaçta asılı bulunan Sena Düzgün’ün defnedildiği Mardinkapı Mezarlığı’ndaki mezarı, “uygun değil” gerekçesiyle Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından Çiftehavuz Mezarlığı’na taşındı. Mezarlığın gece saatlerinde sessizce taşınması, sosyal medyada tepkilere neden oldu.
Mezarı Neden Taşındı? Resmi Açıklama Yok
Genç öğrencinin defnedildiği Mardinkapı Mezarlığı, Diyarbakır’ın en eski ve sembolik mezarlıklarından biri. Ancak kimliği açıklanmayan kişilerin “buraya uygun değil” yönündeki beyanları doğrultusunda, Düzgün’ün naaşı mezarlıktan çıkarılarak Çiftehavuz Mezarlığı’na nakledildi. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü tarafından yapılan bu işlemle ilgili kamuoyuna herhangi bir resmi açıklama yapılmadı. Sessiz yürütülen bu karar, “mezarda bile huzur verilmedi” yorumlarına yol açtı.
İntihar Notundaki Satırlar Sarsıcıydı
Olay yerinde bulunan ve Sena Düzgün’e ait olduğu değerlendirilen intihar notu, ölüm nedenine dair önemli ipuçları taşıyordu. Notta, kişisel eşyalarının dağıtımına ilişkin detaylı talimatlar yer alırken, özellikle bir isme —Ahmet— yönelik dikkat çeken ifadeler vardı.
“Mezarımda tek bir çiçek dahi istemiyorum. Mezar taşım olmasın. Ahmet asla mezarıma gelmesin.” cümleleriyle dolu notta, “Ahmet” isminin, aynı fakültede görev yapan araştırma görevlisi A.P. olduğu ve ikili arasında bir gönül ilişkisi bulunduğu iddia edildi. Yaşanan gelişmelerin ardından, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) harekete geçti. İntihar notunda adı geçen araştırma görevlisi hakkında idari soruşturma başlatıldığı ve sürecin aydınlatılması için YÖK müfettişi görevlendirildiği öğrenildi. Üniversite yönetiminin ise olayla ilgili sessizliğini koruduğu dikkat çekti.