Nefroloji Uzmanı Dr. Merve Aktar, yaz aylarında sıvı kaybının artmasıyla birlikte böbrek sağlığının olumsuz etkilenebileceğini belirtti. Dr. Aktar, vücuttan terleme yoluyla kaybedilen sıvının yeterince yerine konmaması durumunda böbreklere giden kan akımının azaldığını ve metabolik atıkların yeterince süzülemediğini söyledi. Bu durumun böbrek fonksiyonlarında bozulmalara yol açabileceğine dikkat çeken Aktar, özellikle yaşlı bireylerde susama hissinin azaldığını, bu nedenle susamadan su içilmesi gerektiğini ifade etti.

Dr. Aktar, böbrek taşı riskine karşı en etkili önlemin yeterli miktarda su tüketmek olduğunu belirterek, idrarın açık renkli olması gerektiğini vurguladı. Yaz sıcaklarında terleme ile saatte 0.5 ila 1.5 litre, gün boyunca ise 3-5 litreye kadar sıvı kaybedilebildiğini belirten Aktar, bu kaybın karşılanmaması halinde idrar üretiminin azalacağını ve toksinlerin vücutta birikeceğini söyledi. Bu sürecin halsizlik, baş dönmesi ve koyu renkli idrar gibi belirtilerle kendini gösterebileceğini ifade etti.

Böbrek taşlarına karşı su tüketimi artırılmalı

Yaz aylarında böbrek taşı oluşumunun arttığını dile getiren Dr. Aktar, yoğunlaşan idrarın kalsiyum ve oksalat gibi minerallerin çökmesine zemin hazırladığını belirtti. Özellikle yeterince su içmeyen bireylerde taş oluşumu riskinin yükseldiğine dikkat çeken Aktar, taş hastalarının günde en az 2.5–3 litre su içmeleri gerektiğini söyledi. Ayrıca idrar yollarını aktif tutmak adına hareketli bir yaşam tarzının benimsenmesi gerektiğini ekledi.

Beslenmeye dikkat

Böbrek sağlığı için beslenmenin önemine değinen Dr. Aktar, özellikle oksalat içeriği yüksek ıspanak, çikolata ve kuru yemiş gibi gıdaların tüketiminin sınırlandırılması gerektiğini belirtti. Aşırı protein tüketiminin de böbreklere yük bindirdiğini belirten Aktar, kilo başına günlük 2 gramı aşan protein alımının risk oluşturduğunu söyledi. Ortalama bireyler için ideal protein alımının 0.8–1 g/kg/gün arası olduğunu ekledi.

Kronik hastalığı olanlar dikkatli olmalı

Kronik böbrek hastaları için yaz aylarının daha da dikkat gerektirdiğini vurgulayan Dr. Aktar, erken evre hastaların sıvı tüketimini doktor kontrolünde artırabileceğini söyledi. Ancak ileri evre hastalarda sıvı alımının kısıtlı olabileceğine dikkat çekerek, diyaliz hastalarının önerilen sıvı limitlerine uymaları gerektiğini ifade etti. Sodyum kısıtlaması, kilo takibi ve sıvı yüklenmesine dair belirtilerin (nefes darlığı, ödem, yüksek tansiyon) izlenmesinin bu dönemde kritik olduğunu dile getirdi.

Muhabir: Aylin Topaloğlu