Sihirbazlık sanatını sahneye taşıyan ilk Türk isimlerden biri olan Zati Sungur, yıllar sonra yeniden merak konusu oldu. Kariyerine uluslararası boyut kazandıran Zati Sungur’un yaşam öyküsü araştırılıyor.
Sihre Açılan Kapı: Zati Sungur’un Çocukluk Yılları
1898 yılında Bursa’da dünyaya gelen Hasan Zati Sungur, daha ilkokul yıllarında sahne sihirbazlığına merak sardı. Okul arkadaşlarını şaşırtmak için öğrendiği sihirbazlık numaraları, onun sahne tutkusunun ilk işaretleriydi.
İlkokuldan mezun olduktan sonra İstanbul’daki Donanma Astsubay Mekanik Okulu’na giriş sınavını en yüksek puanla kazandı. Öğrendiği sihirbazlık numaralarını burada da sergileyerek ilgisini profesyonel boyuta taşımaya başladı.
Almanya Yılları: Savaşın Gölgeleri Arasında Büyüyen Tutku
I. Dünya Savaşı sırasında denizaltı eğitimi için Almanya’ya gönderilen Zati Sungur, savaş sonrası diplomatik kopuş nedeniyle Almanya’da kaldı. Önce bir ortopedi atölyesinde, ardından Köln’deki Maschinenbauanstalt Humboldt’ta çalıştı.
Bu süreçte sahne büyüsüne ilgisini sürdüren Sungur, sihirbazlık kitapları okuyarak ve gösteriler izleyerek bilgisini derinleştirdi. Sahne tutkusunu yeniden alevlendiren bu dönemin ardından, yaşamını bu alana adamaya karar verdi.
Uluslararası Bir Kariyerin Doğuşu
Zati Sungur, profesyonel sihirbazlık kariyerine Berlin Wintergarten Tiyatrosu’nda başladı. Elde ettiği büyük başarı, onu kısa sürede uluslararası turnelere taşıdı. Fransa, İtalya, İspanya, Kuzey ve Güney Amerika’da sahneye çıktı. Kendi asistan grubunu kurarak 10 ila 12 kişilik ekibiyle Şili, Paraguay, Brezilya ve Arjantin gibi ülkelerde sahne aldı.
Başlangıçta “Count Sati von Richmond” sahne adıyla tanındı, zamanla “Zati Bey” ismiyle ün kazandı. 1924’te geliştirmeye başladığı “ince model kesme” adlı gösterisi, 1930’da son halini alarak sahne sihirbazlığına önemli bir katkı sundu.
Türkiye'ye Dönüş ve Atatürk’ün Takdiri
21 Nisan 1936’da Türkiye’ye dönen Zati Sungur, 9 Mayıs’ta İstanbul’daki Ses Tiyatrosu’nda gösterilere başladı. Kısa sürede geniş kitlelere ulaşan Sungur’un ünü Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’e kadar ulaştı.
Bir gösterisini izleyen Atatürk’ün Zati Sungur’u övgüyle karşıladığı ve tebrik ettiği aktarıldı. Gösterilerinin şehir şehir gezerek Türkiye’yi tanıttığını belirten Atatürk’ün, bu tür sanat faaliyetlerinin yerel yönetimlerce desteklenmesi gerektiğini vurguladığı da kayıtlara geçti.
Dünya Sahnesinde Bir Türk Sihirbaz
Zati Sungur, kariyeri boyunca sadece Türkiye’de değil, Doğu Avrupa ve Orta Doğu’da da turneler düzenledi. 1975’te Karlovy Vary’de düzenlenen Uluslararası Sihir Kongresi’nde “Sihirli Zar” numarasıyla “Büyük Ödül”e layık görüldü.
1981’de yine aynı şehirde gerçekleştirilen kongrede, bu kez “Sihirbazların Kralı” unvanıyla onurlandırıldı. Bu başarıları, onu dünya çapında tanınan bir sihirbaz haline getirdi.
Sinema ve Yayıncılık Alanındaki Çalışmaları
1940 yılında “Nasreddin Hoca” filminde rol alan Zati Sungur, Haziran 1958’de ABD merkezli Genii adlı sihirbazlık dergisinin kapağında yer aldı. Aktif sahne hayatını 1966’da sonlandıran Sungur, “Evrensel Sihirbazlık ve İllüzyon Hünerleri Stüdyosu”nu kurdu.
Bu stüdyo, Doğu Avrupa ve Orta Doğu’nun en büyük sihirbazlık hilesi üretim ve dağıtım merkezi oldu. İki kitap yazan Sungur, bilgilerini gelecek nesillere aktarmaya da önem verdi.
Öğretmenlik ve Türk Sihirbazlarına Katkısı
Zati Sungur, günümüzün önde gelen Türk sihirbazlarından Sermet Erkin’in hocası olarak da anılıyor. Erkin, hocasından öğrendikleriyle sihirbazlık geleneğini sürdürdüğünü çeşitli platformlarda dile getirdi.
Sihri Sokağa Taşıyan Usta
Sahneyle yetinmeyen Zati Sungur, sokak sihirbazlığıyla da dikkat çekti. 1958’de Muğla’nın Milas ilçesinde gerçekleştirdiği bir numarayla bankaya yatırdığı 100 bin liranın kasadan gazete kağıdı olarak çıkması, halk arasında günlerce konuşuldu.
Aynı gün akşam yapılan açık hava gösterisinde seyircilere şemsiye verdi. Gösteri sonrası dışarı çıkan izleyiciler, yağmurun olmadığını ve ellerinde aslında uzun bir pırasa tuttuklarını fark etti.
Muğla’da bir dondurmacıyla yaşadığı olayda da ilgi çeken bir performans sergiledi. Tezgâhtaki bardakların kirli olduğunu öne sürerek yere fırlattı. Ardından zararı karşılayıp numarayı tersine çevirdi. Kalabalığı akşamki gösterisine davet eden Sungur, ödediği paraların aslında değersiz olduğunu göstererek herkesi şaşırttı.
Aile Hayatı ve Vefatı
Zati Sungur, 1938’de sahne asistanı Necla Hanım ile evlendi. Çiftin iki kız çocuğu dünyaya geldi. 6 Temmuz 1984’te, 86 yaşında İstanbul’da kalp yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti.
10 Temmuz’da Teşvikiye Camii’nde düzenlenen cenaze töreninin ardından, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.