Türkiye’de ifade özgürlüğü ve akademik haklar konusunda yürüttüğü mücadeleyle tanınan Dr. Cenk Yiğiter, Ankara’daki evinin önünde silahlı saldırıya uğradı. Peki, Akademisyen Cenk Yiğiter kimdir? Son durumu ne?
Evinin önünde silahlı saldırıya uğradı
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen ve kamuoyunda "Barış Akademisyenleri" arasında yer alan Dr. Cenk Yiğiter, akşam saatlerinde evinin önünde silahlı saldırıya uğradı.
Yaşadığı olayla ilgili ilk açıklamayı sosyal medya hesabından yapan Yiğiter, “Evimin önünde silahlı saldırıya uğradım. Hayati bir tehlikem yok, ambulans bekliyorum” ifadelerini kullandı.
Bacağından tek el ateş edilerek yaralandığı belirtilen Yiğiter’in, Ankara İbni Sina Hastanesi’nde tedavi altına alındığı öğrenildi.
Saldırının faillerine dair henüz resmi bir açıklama yapılmazken, olayla ilgili adli ve idari soruşturma başlatıldı.
Yiğiter, 2016 yılında Barış İçin Akademisyenler bildirisine imza attığı gerekçesiyle ihraç edilmişti. Akademik çalışmalarının yanı sıra hukuk alanındaki faaliyetleriyle de bilinen Yiğiter, bir süredir serbest avukatlık yapıyordu.
Olayın yankıları sürerken, birçok sivil toplum örgütü ve meslek kuruluşu saldırıyı kınayarak faillerin en kısa sürede ortaya çıkarılmasını talep etti.
Akademisyen Cenk Yiğiter kimdir?
Dr. Cenk Yiğiter, Türkiye’de akademik özgürlük ve ifade hürriyeti denince akla gelen öncü isimlerden biridir. Hukukçu kimliğinin yanı sıra, hak savunuculuğuyla da tanınan Yiğiter, uzun yıllar Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Genel Kamu Hukuku Anabilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak görev yaptı.
2017 yılında, “Barış İçin Akademisyenler” bildirisini imzalayan binlerce akademisyenden biri olarak öne çıktı. Bu imzası nedeniyle, 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile üniversitedeki görevinden ihraç edildi.
İhraç sürecinden sonra akademik ve hukuki mücadelesini bırakmayan Yiğiter, hem hukuki süreçlerde aktif rol aldı hem de kamuoyunda ses getiren eleştirel yazıları ve söylemleriyle gündemde kalmaya devam etti. Akademiye dönüş başvurusu reddedilen Yiğiter’in, aynı üniversitede öğrenci olarak yeniden eğitim alma hakkı da idari engellere takıldı.
Yiğiter, akademik duruşu, hukuk pratiğindeki ısrarı ve düşünce özgürlüğü konusundaki net tavrıyla, Türkiye’de düşünsel muhalefetin simgesel figürlerinden biri hâline geldi.