İsrail, İran’ın nükleer programını gerekçe göstererek gece saatlerinde çok yönlü bir hava saldırısı düzenledi. Tebriz Havalimanı’nın da aralarında bulunduğu askeri ve stratejik tesisler hedef alındı. Saldırının en dikkat çeken noktası ise, İran’ın nükleer altyapısının kalbi kabul edilen Natanz Nükleer Tesisi oldu. Peki bu gerilimin arka planında ne var ve şu ana kadar neler yaşandı?
Operasyon ne zaman başladı?
Tahran’da yerel saatle 03:30 sularında patlama sesleri duyuldu. Aynı dakikalarda İsrail genelinde de hava saldırısı sirenleri çaldı. Takip eden saatlerde, Tahran’ın güneyindeki Natanz'dan yükselen dumanlar, bölgedeki tansiyonun daha da yükseleceğinin sinyalini verdi.
Hangi tesisler hedefteydi?
İsrail, saldırının İran’ın nükleer savaş başlığı üretmeye başlaması nedeniyle “tek taraflı bir savunma hamlesi” olduğunu savunuyor. Hedef alınan başlıca noktalar şunlardı:
Natanz Uranyum Zenginleştirme Tesisi: UAEA, saldırıyı doğruladı ancak hasarın boyutu henüz belirlenemedi.
Tebriz Havalimanı: Askeri lojistik açısından kritik görülen tesis, geniş çaplı hasar aldı.
Devrim Muhafızları Karargâhı (Tahran): İran’ın askeri komuta yapısının kalbi olarak görülen bu merkez doğrudan vuruldu.
Kaç kişi hayatını kaybetti?
İran devlet televizyonu, aralarında üst düzey isimlerin de bulunduğu çok sayıda kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu.
Öne çıkan kayıplar:
- Tümgeneral Hüseyin Selami – Devrim Muhafızları Komutanı
- Tümgeneral Muhammed Bakıri – Genelkurmay Başkanı
- Fereydun Abbasi – Eski İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı
- 6 nükleer bilim insanı
İran’dan misilleme geldi mi?
Tahran yönetimi, ilk açıklamasında yaklaşık 100 insansız hava aracıyla karşılık verildiğini duyurdu. Ayetullah Ali Hamaney, “İsrail ağır bir bedel ödeyecek” diyerek misillemelerin süreceğinin sinyalini verdi. Irak hava sahasının kullanıldığı, Ürdün’ün ise bazı füze ve dronları etkisiz hale getirdiği bildirildi.
Bu saldırının arkasındaki jeopolitik bağlam ne?
İsrail, İran’ın yaklaşık dokuz nükleer başlık üretecek seviyede uranyum stokladığını ve silahlanma aşamasına geçtiğini öne sürüyor. UAEA’nın yakın tarihli raporları da bu iddiayı güçlendiriyor. Tüm bu gelişmeler, ABD ve İran’ın Umman’da başlatmayı planladığı yeni müzakere sürecinden hemen önce geldi.
