İstanbul’un Esenyurt ilçesinde 28 Temmuz 2023 tarihinde tekel bayisinde yaşanan ve iki kişinin yaşamını yitirdiği, bir kişinin ise ağır yaralandığı silahlı saldırıya ilişkin davada gerekçeli karar açıklandı. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 150 sayfalık gerekçeli kararında sanıkların "aynı irade birliği içinde hareket ettikleri", "tehditvari tavırlarla bayiye girdikleri" ve "suçun işlenişi üzerinde birlikte hâkimiyet kurdukları" değerlendirmelerine yer verdi. Mahkeme, sanıklar Murat, Tarık, Azat ve Servet Özer’i, Yunus Emre Erzen ve Batuhan Bayındır’ı kasten öldürmek suçundan ayrı ayrı 2’şer kez müebbet hapis cezasına çarptırdı. Ayrıca, Yusuf Erzen’e yönelik ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan sanıkların her birine 11 yıl hapis cezası verildi. Tarık ve Azat Özer, ‘ruhsatsız silah taşıma’ suçundan da 1 yıl 6 ay hapis cezasına mahkûm edildi. Diğer dört sanığa ise ‘suçluyu kayırma’ suçundan yine 1 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Alacak Davasından Cinayete
Gerekçeli kararda olayın arka planına da ayrıntılı şekilde yer verildi. Sanıklar Tarık ve Murat Özer’in sahibi olduğu şirket ile maktul Yunus Emre Erzen’in babası Cantürk Erzen’in şirketi arasında süregelen bir alacak-verecek meselesi olduğu belirtildi. Bu ticari anlaşmazlık nedeniyle Tarık Özer’in sosyal medya üzerinden hakaret içerikli paylaşımları öğrendiği ve bunun üzerine oğlu Azat Özer ve akrabası Servet Özer ile birlikte tekel bayisine gittiği kaydedildi. Gerekçeli kararda, sanıkların bayiye tehditkâr bir tavırla girdikleri, burada maktul Yunus Emre Erzen’den babası Cantürk Erzen’i çağırmasını istedikleri ancak maktulün bu isteği reddetmesi üzerine gerginliğin tırmandığı anlatıldı. Murat Özer’in maktulün omzunu sıkması, ardından alkol şişesiyle başına vurması, yaşanan arbede ve sonrasında Tarık Özer’in defalarca ateş ederek iki kişiyi öldürmesi detaylı biçimde karar metnine yansıdı. Müşteki Cantürk Erzen’in avukatı Kerim Bahadır Şeker, gerekçeli kararın ardından yaptığı açıklamada, verilen cezaların sanıklar açısından yeterli görünse de infaz süreci ve ceza uygulamasında farklılıklar olabileceğini belirtti. Şeker, "Tasarlayarak ve planlayarak adam öldürme" yönünde değerlendirme yapılması gerektiğini ifade ederek, karara istinaf başvurusu yapacaklarını ve alt sınırdan verilen bazı cezalar için de itiraz dilekçesi hazırladıklarını söyledi. Kararda özellikle sanıkların birlikte hareket ettiği ve birbirlerinin eylemlerini kolaylaştırdığı vurgulandı. Cinayetin rastlantısal bir öfke patlamasından çok, planlı ve organize şekilde işlendiğine dikkat çekildi. Bu tespitin istinaf sürecinde de dosyanın seyrinde önemli bir kriter olacağı değerlendiriliyor.