Rekabetin dünya genelinde giderek sertleştiği bir dönemde, Türk tekstil sektörü son üç yılda hem ihracatta hem de istihdamda ciddi kayıplar yaşadı. Artan maliyetler ve döviz kurundaki dalgalanmalar, üreticilerin rekabet gücünü zayıflatırken, sektörün önde gelen temsilcileri çözümün dönüşümle mümkün olduğuna işaret ediyor.
Güncel ve stratejik başlıklara odaklanma zamanı
Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği’nin düzenlediği Vefa Gecesi’nde konuşan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, sektörün yaşadığı darboğazın umutsuzluk değil, değişim fırsatı doğurduğunu dile getirdi. Rekabetin yoğun olduğu ortamda ancak tasarım, sürdürülebilirlik, yapay zekâ ve iş birliklerine odaklanarak öne çıkabileceklerini vurgulayan Eskinazi, sektörün geleceğini dört stratejik başlıkta şekillendirmek gerektiğini söyledi.
Uzak Doğu ülkelerine göre daha pahalı
Türk tekstilinin üretim maliyeti açısından ciddi bir dezavantajla karşı karşıya olduğunu belirten Eskinazi, Uzak Doğu’ya kıyasla yüzde 60, Mısır, Fas ve Tunus gibi ülkelere kıyasla ise yüzde 40–45 oranında daha pahalı konuma gelindiğini aktardı. Bu gidişatın 2026 yılı itibarıyla sektör açısından ciddi riskler barındırdığını söyleyen Eskinazi, vakit kaybetmeden yapısal dönüşümün şart olduğunu ifade etti. EİB Başkanı Jak Eskinazi, sektörün krizden çıkış reçetesini net şekilde ortaya koydu: Tasarım ekonomisine geçiş, sürdürülebilirlik ve Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum, dijitalleşme ve yapay zekâ uygulamaları ile üniversite-kamu-sektör iş birlikleri. Bu başlıkların hayata geçirilmesiyle tekstilin yeniden küresel rekabetin güçlü aktörlerinden biri olabileceği vurgulandı.





