Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ABD Başkanı Donald Trump ile yaklaşık on gün önce bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiklerini resmen doğruladı. Devlet televizyonu VTV’de konuşan Maduro, görüşmenin “saygı çerçevesinde, hatta samimi bir atmosferde” geçtiğini belirterek iki ülke arasında diplomasi kapısının yeniden aralanabileceği mesajını verdi. Maduro, Washington’a seslenerek “Diyaloğa hoş geldiniz, diplomasiye hoş geldiniz. Barışa evet, savaşa hayır.” ifadelerini kullandı ve Venezuela’nın her koşulda “diyalog arayışını sürdüreceğini” vurguladı.
Görüşme perde arkasında tıkandı
Trump da görüşmeyi doğrulamış ancak “İyi mi geçti, kötü mü geçti söyleyemem.” diyerek temkinli bir açıklama yapmıştı. Buna karşın basına yansıyan bilgiler, telefon temasının kısa sürede çıkmaza girdiğini gösteriyor. Miami Herald’ın konuya ilişkin bilgisi olan kaynaklara dayandırdığı habere göre: Trump, Maduro’ya ülkeyi derhal terk ederek istifa etmesi gerektiğini söyledi. Maduro ise serbest seçimlere izin verme karşılığında ordunun kontrolünün kendisinde kalmasını talep etti. Ayrıca kendisi ve yakın çevresi için “işledikleri iddia edilen suçlara” karşı küresel af istedi. Trump bu talepleri reddetti ve yalnızca Maduro, eşi Cilia Flores ve oğluna “hemen ayrılmaları koşuluyla güvenli çıkış” sağlanabileceği mesajını iletti. Diplomatik kaynaklar, tarafların yeni bir sürece kapı aralasa da görüşmenin “kritik kırılma noktalarının çözülemediğini” aktarıyor.
Trump’tan sert tonlu açıklamalar
ABD Başkanı Trump, Beyaz Saray’da düzenlenen basın toplantısında Venezuela politikalarını savunurken sert söylemlerini sürdürdü. Trump, Venezuela kaynaklı uyuşturucu trafiğinin kendi döneminde %91 azaldığını iddia ederek bunun “kendi baskı politikaları sayesinde” gerçekleştiğini söyledi. “Maduro baskılarınıza karşılık verdi mi?” sorusuna ise Trump şu değerlendirmede bulundu: “Bu baskının çok ötesinde. Kısa bir görüşme yaptım ve ona bazı şeyler söyledim. Sonucunu göreceğiz.” Trump, Karayipler’de Venezuela’dan geldiği belirtilen “uyuşturucu taşıyan teknelere” yönelik müdahalelere atıf yaparak dikkat çeken bir uyarıda bulundu:
“Yakında karadan da saldırılara başlayacağız.” Bu sözler, Washington’un Venezuela’ya yönelik baskıyı daha da artırabileceği şeklinde yorumlandı.
Tartışmalı saldırı emri gündemde
ABD kamuoyunda son günlerde tartışılan, yaralı iki kişinin ikinci bir saldırıda öldürülmesine ilişkin sorulara da yanıt veren Trump, “Bunu desteklemiyorum fakat teknelerin vurulmasına yönelik kararımı destekliyorum.” dedi. Trump, söz konusu tekneleri kullananların “ABD içinde insanları öldürmeye çalışan suçlular olduğunu” savunarak operasyonları meşrulaştırmaya çalıştı.




