Kocaeli’nin Kandıra ilçesinden çıkıp, Birleşmiş Milletler hukuk komisyonu üyeliğine ve Başbakanlığa kadar uzanan bir yolculuk... Peki, Türkiye'de öldürülen ilk başbakan Nihat Erim kimdir?

Nihat Erim kimdir?

1912 yılında Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde doğan İsmail Nihat Erim, Türkiye Cumhuriyeti siyasal tarihinde iz bırakan bir hukukçu ve devlet adamıdır. Galatasaray Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Erim, akademik kariyerine genç yaşta adım atmış, Paris Hukuk Fakültesi’nde doktorasını tamamlamış ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde profesörlüğe kadar yükselmiştir. Aynı zamanda Siyasal Bilgiler Okulu’nda uluslararası hukuk dersleri vermiş, 1959-1961 yılları arasında Birleşmiş Milletler Uluslararası Hukuk Komisyonu üyeliğinde bulunmuştur.

Siyasi Yükselişi ve Bürokratik Görevleri

Erim’in siyasi kariyeri 1943’te Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) milletvekili olarak TBMM’ye girmesiyle başladı. Hasan Saka ve Şemsettin Günaltay kabinelerinde Bayındırlık Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı görevlerini üstlendi. Dönemin siyasi atmosferine yön veren isimlerden biri olarak, özellikle 1946’da kaleme aldığı ve otoriter eğilimleri savunduğu ifadelerle dikkat çekti.

Demokrat Parti iktidarı süresince basın faaliyetlerine yönelen Erim, CHP'nin yayın organı Ulus gazetesinin başyazarlığını yaptı. Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'nın hazırlanmasında da aktif rol aldı. 1961 yılında yeniden milletvekili olarak parlamentoya döndü, ancak "Ortanın Solu" hareketine karşı çıkarak Turhan Feyzioğlu ile birlikte parti içi muhalefete yöneldi.

12 Mart Dönemi ve Başbakanlık

Türkiye'nin askeri vesayetle sarsıldığı 12 Mart 1971 Muhtırası’nın ardından, partilerüstü bir anlayışla Başbakanlık görevine getirilen Erim, önce 33. ardından 34. hükümeti kurarak görevini 1972 yılına kadar sürdürdü. Bu dönemde, anayasada önemli sınırlamalar içeren değişikliklere imza attı. Toplumsal huzursuzluğa karşı uyguladığı baskıcı politikalar ve özellikle Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam süreçlerindeki tavrı nedeniyle kamuoyunda “Balyoz” lakabıyla anıldı.

Suikast ve Ölümü

Siyasi hayatının ardından bir süre Cumhuriyet Senatosu’nda Kontenjan Senatörlüğü yapan Erim, 19 Temmuz 1980’de Maltepe Dragos’taki Deniz Kulübü önünde Dev-Sol militanlarının düzenlediği bir suikast sonucu hayatını kaybetti. Olay, Türkiye’de geniş yankı uyandırmış, dönemin siyasi liderleri tarafından birlik çağrıları yapılmıştır. Erim, 22 Temmuz 1980’de Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilmiştir.

Eserleri ve Mirası

Erim, Kıbrıs konusundaki deneyimlerini "Bildiğim ve Gördüğüm Ölçüler İçinde Kıbrıs" adlı kitabında toplamış, ölümünden sonra yayımlanan 12 Mart Anıları ve Günlükler ile dönemin iç yüzüne dair önemli tanıklıklar bırakmıştır.

Kaynak: Haber Merkezi