Türkiye'nin zengin kültürel dokusu, sadece lezzetli yemeklerle veya tarihi yapılarla değil, aynı zamanda tuhaf ve akıl sır ermez batıl inançlarla da doludur. Kimi zaman bir gelenek gibi kabul edilirken, kimi zaman da sadece bir şehir efsanesi olarak kalır. Ancak, hangi kategoride olursa olsun, bu inançlar toplumun zihninde derin izler bırakıyor. Şimdi, Türkiye'nin zihin haritasını keşfe çıkalım ve en garip batıl inançları sorgulayalım. Gerçekle yanılsama arasındaki ince çizgiyi görebilmek için bu sorgulara katılmaya hazır mısınız?
Türkiye'deki yaygın batıl inançlar nelerdir? En garip batıl inançlar...
Anadolu'nun derinliklerinde, uzun yıllardır sürdürülen sayısız batıl inanç bulunuyor ve bu inançlar, zamanın geçmesine rağmen hala etkisini sürdürüyor. Bazıları bunun aksini düşünse de, şehirde yaşayan insanlar da kırsal kesimdekiler kadar bu inançlara bağlı kalıyor. İşte Anadolu'da oldukça yaygın olan bazı batıl inançlar:
- Mezarlık veya ziyaret yerlerindeki ağaçları kesenlerin uğrayacağı bir ceza olduğuna inanılır.
- Türbe çıkışından bir şeyler almak, kişinin başına bela açacağına dair bir inanç vardır.
- Mezarlığı parmakla işaret etmek uğursuzluk getirebilir ve parmakları kurutabilir.
- Kurban keserken hayvan dilinin dışarı çıkması, kurban sahibinin öleceğine dair bir işaret olarak kabul edilir.
- Bir çocuğun sürekli ağlaması, evde bir ölüm haberi olacağına dair inançlar taşır.
- Ayakkabı ters çevrildiğinde, sahibinin öleceği düşünülür.
- Yatarken çorapları başın tarafına koymak, hızlı bir ölüm getireceği düşünülür.
- Ölünün giysileri, ölü yıkama işlemlerinde kullanılmak üzere ayrılır.
- Mezarlıklardaki ağaçlara dokunulmaz, çünkü içlerinde cinlerin olduğuna inanılır.
- Yoğurdun lezzetli olması için, mezardan çırpı toplanarak kaynar sütün altına atılır.
Bu tür batıl inançlar, yüzyıllardır toplumun her kesiminde etkili olmuştur. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yaptığı araştırmaya göre, Türkiye'de yaygın olan bu inançların çoğunun bilimsel, mantıklı veya dini bir dayanağı olmadığı belirtiliyor. Ancak maalesef bu inançların insanların zihinlerinden, kalplerinden ve vicdanlarından kolayca silinemediği vurgulanıyor. Türk toplumuna özgü bazı batıl inançlar da şunlardır:
-
Ayakkabının ters gelmesi hastalığın habercisi olarak kabul edilir.
-
Yılbaşı gününde karşılaşılan kişinin getireceği şansın, o yılın kaderini belirlediğine inanılır.
-
Bazı günlerde yaşanan olaylar, gelecek hakkında ipuçları taşır; örneğin, Cuma günü doğan çocukların bilgeliği vurgulanır, Pazartesi günü başlanan işlerin zorlukla ilerleyeceği düşünülür.
-
Erkeklerin iki kadının arasından geçmesi veya kadınların iki erkeğin arasından geçmesi gibi olaylar, uğursuzluk getireceğine inanılır.
-
Akşam saatlerinde tırnak kesmek veya sakız çiğnemek uğursuzluk olarak kabul edilir, hamile kadınların yemek yeme alışkanlıkları ise çocuğun özelliklerini etkileyebileceği düşünülür.