İş dünyasındaki başarısı kadar aile içi davalarıyla da kamuoyunun gündemine oturan Atilla Uras, son yıllarını kızlarıyla yaşadığı vesayet ve miras davalarıyla geçirdi. Peki, Türkiye’nin gayrimenkul zenginlerinden Atilla Uras kimdir, neden öldü?
Atilla Uras kimdir?
Atilla Uras, Türkiye’nin ekonomi ve turizm dünyasında iz bırakan önemli iş insanlarından biri olarak hafızalara kazınmıştır. 1937 yılında İstanbul Kadıköy’de doğmuş, eğitim hayatına prestijli Robert Koleji’nde başlamış ve ardından ABD’de Babson College’da ekonomi eğitimi alarak akademik kariyerini tamamlamıştır.
Uras, özellikle Sovyetler Birliği döneminde gerçekleştirdiği ihracat ve ithalat faaliyetleriyle dikkat çekmiş, Türkiye’den Sovyetler’e ticaret yapan ilk iş insanları arasında yer almıştır. Bu başarısı, onu sadece ulusal değil, uluslararası ticarette de tanınan bir figür haline getirmiştir.
Bankacılık sektöründe de etkili olmuş, bir dönem Marmarabank Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlenmiştir. Ancak esas çıkışını 1990'lı yıllarda yöneldiği turizm yatırımlarıyla yapmıştır. Özellikle Bodrum başta olmak üzere Ege kıyılarında inşa ettiği lüks oteller ve emlak projeleri sayesinde “Bodrum Turizminin Öncülerinden” biri olarak anılmıştır.
Gayrimenkul ve servet yönetimi
Atilla Uras, Türkiye’nin gayrimenkul zenginleri arasında yer almış; İstanbul Boğazı, Etiler gibi bölgelerde sahip olduğu lüks konutlarla ve kira gelirleriyle adından söz ettirmiştir. Bir dönem, 173 milyar 499 milyon 70 bin TL ile “Türkiye’de kiralardan en fazla gelir elde edenler” listesinde ilk 100'e girmiştir.
Hayırsever kimliğiyle de tanınan Uras, özellikle eğitime yaptığı katkılarla takdir toplamıştır. İstanbul’da kendi adını taşıyan Atilla Uras Anadolu Lisesi’nin kuruluşunu üstlenerek, topluma kalıcı bir değer bırakmayı amaçlamıştır.
Ailevi uyuşmazlıklar ve hukuki süreçler
Uras’ın hayatının son yılları ise aile içi çatışmalar ve mahkemelerle gündeme gelmiştir. İki kızı, Yasemin ve Nilüfer Uras, babalarının akıl sağlığıyla ilgili endişeler taşıyarak vesayet talebinde bulunmuştur. Ancak Uras, mahkemede akli melekelerinin yerinde olduğunu savunarak bu iddiaları kesin bir dille reddetmiş, kızlarının niyetinin mal varlığına el koymak olduğunu ifade etmiştir.
Bu olayların ardından Uras, iki kızını mirasından men ettiğini ve onlara karşı tazminat davası açtığını duyurarak, aile bağlarını hem duygusal hem hukuki olarak koparma kararı almıştır.
Vefatı
Atilla Uras, 27 Haziran 2018 tarihinde, 81 yaşında İstanbul’da hayatını kaybetmiştir. Geride başarılı iş projeleri, turizm yatırımları ve bir hayırsever mirası bırakmış; ancak aynı zamanda çalkantılı bir aile hikâyesiyle de kamuoyunun belleğinde yer edinmiştir.
