“Türkiye’ye bir doz bile Biontech aşısı girmedi” iddiası sosyal medyada geniş yankı uyandırırken, resmi makamlar sessizliğini bozdu. Peki, "Türkiye'ye gelen BioNTech aşıları sahte" iddiası nedir? Türkiye'ye Biontech aşısı gelmedi mi? Gerçek ne?
Biontech Aşısı tartışması derinleşiyor
Pandemi döneminde Türkiye’ye getirilen mRNA bazlı Biontech aşılarıyla ilgili kamuoyunda yeni bir tartışma patladı. Sosyal medyada hızla yayılan bir dava dosyasına dayandırılan iddiaya göre, Pfizer’in avukatları Türkiye’ye bir doz bile Biontech aşısı satmadıklarını savundu. İddia, “vatandaşa Biontech denilerek ne uygulandı?” sorusunu gündeme taşırken, resmi kaynaklardan gelen bilgiler bu söylemi yalanlıyor.
Skandal İddia: Pfizer Türkiye’ye aşı satmadı mı?
Gazeteci Fatih Ergin’in sosyal medya hesabından paylaştığına göre, Türkiye’de bir yurttaş tarafından açılan davada Pfizer’in savunmasını yapan avukatlar, “Türkiye Cumhuriyeti’ne hiçbir doz aşı satışı yapılmadığını” belirtti. Bu savunma, kamuoyunda "milyonlarca kişiye uygulanan Biontech aşıları neydi?" sorusunu tetikledi.
Aynı paylaşımda, Biontech’in Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsat almadığına dair belgelere de dikkat çekildi. Ancak bu iddiaların hemen ardından, Biontech’in 2021 tarihli basın bülteninde Türkiye’ye toplam 120 milyon doz aşı tedarik edildiğine dair açıklamalar bulunduğu hatırlatıldı.
Resmi belgeler ve çelişkili açıklamalar
BioNTech’in resmi yatırımcı sayfasında yer alan ve 20 Mayıs 2021 tarihini taşıyan basın duyurusunda, şirketin CEO’su Uğur Şahin’in Türkiye’ye yapılan teslimatlara dair ifadeleri açıkça yer alıyor. Ayrıca, Pfizer Türkiye Genel Müdürü M. Cem Açık da aynı bültende, Sağlık Bakanlığı ile yapılan tedarik anlaşmasından bahsediyor.
Bu bilgiler, sosyal medyada gündeme gelen “Türkiye’ye hiç Biontech aşısı gelmedi” iddiasını doğrudan yalanlayan nitelikte.
Turhan Çömez: Hem Sinovac Hem Biontech şeffaflıktan uzak
İddialara bir destek de İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Dr. Turhan Çömez’den geldi. Çömez, hem Biontech’in hem de Çin menşeli Sinovac aşılarının ithalat süreçlerinin şeffaf yürütülmediğini ve kamu zararına neden olunduğunu savundu. Özellikle Sinovac aşılarının, Sağlık Bakanlığı yerine “yandaş bir firma” aracılığıyla ithal edildiğini söyleyen Çömez, tanesi 12 dolara alınan bu aşıların İngiltere’de 3 dolara satıldığını belirterek 630 milyon dolarlık zarara dikkat çekti.
Çömez, Biontech aşılarında da benzer şekilde ithalatın doğrudan Pfizer tarafından yapılmadığını, aracı şirketlerin devreye sokulduğunu öne sürdü:
“Kaç doz geldi? Kim getirdi? Kaç yüz milyon dolar ödendi? Yine mi yandaş firmalar üzerinden milyarlar döndü?”
“Türkiye’ye Biontech aşısı gelmedi” iddialarına resmî yalanlama geldi

Son günlerde sosyal medyada yeniden gündeme taşınan “Türkiye’ye Biontech aşısı gelmedi” iddiasına ilişkin Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) açıklama yaptı. DMM, söz konusu iddiaların asılsız ve yanıltıcı olduğunu belirterek, COVID-19’a karşı geliştirilen BioNTech mRNA aşılarının doğrudan BioNTech SE firmasından temin edildiğini ve Türkiye'de mevzuata uygun şekilde kullanıldığını vurguladı.
DMM: “Aşılar Mart 2021'den itibaren uygulandı”
Açıklamada, Türkiye’nin pandemiyle mücadele sürecinde Biontech aşılarını Mart 2021’den itibaren temin ederek vatandaşlara sunduğu belirtildi. Bu süreçte Sağlık Bakanlığı’nın, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve diğer uluslararası sağlık otoritelerinin verdiği Acil Kullanım Onayı (EUA) kriterlerine uygun şekilde hareket ettiği ifade edildi.
“COVID-19’a karşı geliştirilen Biontech mRNA aşıları, klinik kullanım amacıyla doğrudan BioNTech SE firmasından temin edilmiştir. Söz konusu aşılar, Mart 2021 tarihinden itibaren, mevzuata uygun şekilde tedarik edilerek vatandaşlarımızın kullanımına sunulmuştur.”
ifadelerine yer verilen açıklamada, Türkiye'deki tüm aşılama faaliyetlerinin bilimsel, hukuki ve etik çerçevede yürütüldüğü kaydedildi.
“Gerçek dışı iddialara itibar edilmemeli” uyarısı
DMM, sosyal medyada dolaşıma sokulan belgeler ve yorumlarla ilgili olarak kamuoyunun dikkatli olmasını istedi. Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Pandemi döneminde yürütülen aşılama çalışmaları; insan sağlığını önceleyen, şeffaflık ilkesine bağlı ve yasal dayanaklarla yürütülen uygulamalardır. Kamuoyunun, teknik ve hukuki bağlamından koparılarak dolaşıma sokulan, yanıltıcı ve gerçek dışı iddialara itibar etmemesi önem arz etmektedir.”





