Bağımsız sinemanın salonlarda görünürlüğünün giderek azaldığı bir dönemde, yapımcı Sevilay Demirci öne çıkan isimlerden biri. Hem Yeni Sinemacılar çatısı altında ürettiği filmlerle hem de SEYAP’taki çalışmalarıyla bilinen Demirci, Türkiye’de sinema sektörünün dağıtım, yapım ve salon üçgeninde yaşadığı çıkar çatışmalarına dikkat çekiyor.
Sevilay Demirci kimdir?
1966 yılında İskenderun’da dünyaya gelen Sevilay Demirci, İstanbul Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde tamamladığı eğitiminin ardından kültür-sanat alanına yöneldi. Üniversite yıllarında tiyatroya duyduğu ilgi, ilerleyen dönemde sinema sektöründe köklü bir kariyer inşa etmesinin ilk adımlarını oluşturdu.
1990’lı yıllarda film yapımcılığına adım atan Demirci, 1998’de Serdar Akar ve Önder Çakar ile birlikte kurduğu Yeni Sinemacılar yapım şirketiyle tanındı. Bu yapının en büyük katkısı, Türk sinemasında bağımsız yapımlara alan açması ve genç yönetmenlerin seslerini duyurabilmeleri için bir üretim zemini oluşturması oldu.
Demirci’nin yapımcılığını üstlendiği filmler arasında Gemide, Laleli’de Bir Azize, Çoğunluk, Erkek Tarafı: Testosteron, Rüzgârda Salınan Nilüfer, Küf ve Kronoloji gibi ulusal ve uluslararası festivallerde ses getiren yapımlar yer alır. Bu filmler, hem estetik çizgisi hem de toplumsal meselelerle kurduğu bağ nedeniyle Türk sinemasında iz bırakan örnekler olarak anılmaktadır.
Sektörel örgütlenmede de aktif olan Demirci, Sinema Eseri Yapımcıları Meslek Birliği (SEYAP) bünyesinde uzun yıllar görev yaptı ve yönetim kurulunda başkanlığa kadar yükseldi. Burada özellikle bağımsız sinemanın salonlarda gösterim bulamaması, dağıtımcıların tekelleşmesi ve yapımcıların hak kayıpları gibi sorunları gündeme taşıdı.
Son yıllarda yaptığı açıklamalarda, sinema salonu zincirlerinin aynı zamanda dağıtım ve yapım alanlarında faaliyet göstermesinin ciddi bir çıkar çatışması doğurduğunu vurgulamaktadır. Pandemiyle birlikte artan dijital içerik üretiminin, küçük ölçekli yapımcıları daha da zorladığını belirterek sinema ekosisteminde adil ve sürdürülebilir bir düzenin gerekliliğini savunmaktadır.