İstanbul’da son günlerde yaşanan siyasi gerilimlerin ardından sokak eylemlerine katılan Yusuf Said Uçak, sosyal medyada kendisine yönelik yöneltilen cinsel istismar iddialarının ardından yaşamına son verdi.
Uçak’ın ismi, “Marcelinov” adlı bir X (eski Twitter) hesabı tarafından “cinsel istismar faili” olarak gündeme getirildi. Söz konusu hesap, Uçak’ın bazı protesto gösterilerindeki fotoğraflarını da paylaşarak çeşitli suçlamalarda bulundu. Bu paylaşımların ardından Uçak’ın, bazı sol gruplara mensup olduğu iddia edilen bir grup tarafından darbedildiği anlara ait bir video sosyal medyada dolaşıma girdi.
Videoda Uçak’ın, kendisine yönelen fiziksel müdahaleye karşı herhangi bir karşılık vermediği görülüyor. Olayla ilgili resmi bir soruşturma olup olmadığı ise henüz netlik kazanmış değil.
İddiaların Ardından Yaşamına Son Verdi
Hakkında ortaya atılan suçlamalar ve sosyal medyada yayılan darp görüntülerinin ardından Yusuf Said Uçak, 2 Haziran 2025 günü yaşamına son verdi. Uçak’ın ölüm haberi sosyal medyada geniş yankı uyandırdı.
İntiharın ardından, Uçak’ı hedef gösterdiği belirtilen bazı sosyal medya hesapları paylaşım ve gönderilerini sildi ya da tamamen kapatıldı.
Arkadaşları Sessiz Kalmadı
Uçak’ın yakın çevresinden pek çok kişi sosyal medyada paylaştıkları mesajlarla duydukları üzüntüyü dile getirdi. Yapılan paylaşımlarda, “Gururundan canına kıydı”, “Seni ölüme itenlerin hesabı sorulacak” gibi ifadeler öne çıktı.
Devrimci Gençlik Dernekleri, Uçak’ın ölümüne ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Bahse konu olay ve akabindeki gelişmeler sonucu 19 Mart sürecinde devrimci mücadele ile tanışmaya adım atan yüzlerce gençten biri olan ve kısa süre önce yaptığı başvuru ile “Geçici Aday Üyelik” süreci başlatılan arkadaşın vefat haberini gün içinde aldık. Sosyal medyada daha fazla spekülasyona alan açmamak için ayrıntıları bizde kalmak üzere konuya ilişkin zorunlu, acil ve önemli gördüğümüz noktaların altını çizmek isteriz. 1. Düzen mahkemelerinde dahi sanığa kendini savunma ve anlatma hakkı verilir. Ortada bitmiş bir soruşturma yokken, hiçbir taraf dinlenmemiş iken, gerçekler ve yalanlar ortaya çıkmamışken, hakkıyla yürütülecek bir soruşturma için gerekli tüm önlemler alınmışken ve adil bir süreç yürütülmesi için her teklife açık olduğumuz da bilinirken, solun çürümüş ve kesilip atılması şart olan yanlarından beslenen, saatler içinde hem savcı hem yargıç hem de cellat rolüne soyunanlar düzenin soldaki tezahürleridir. 2. Bu güruhun derdi adil bir soruşturma yapmak, bunun sonucunda cezai bir yaptırıma ulaşmak, gerçekleri açığa çıkarmak değildi. Akıllarında sadece internette bir linç videosu koyarak kendi hırslarını, ilkelliklerini tatmin etmek, bu süreci bir sosyal sermaye çevirmek ve ilişki ağlarında “ceza kesen” sözde prestij sahipleri olmak vardı. 3. Herkes bilmelidir ki sormadan, soruşturmadan bir insanın linç edilip intihara itildiği bu aşamaya bir anda gelinmedi. Uzun zamandır solda yaşanan değer yitiminin, yöntemsizliğin de bu yaşananlarda payı vardır. Bu ilkellik çeşitli sol tarafından adım adım, iradi çabalarla büyütüldü. 4. Eline kamera ve megafon geçirenin yargıç kesildiği, sormadan etmeden hayatlar kararttığı, sesi çok çıkanın ceza kesme ehliyetine sahip olduğuna inandığı bu sirkin sorumluları var. Örgütlü olma ve mücadele etmenin yerine bireysel hınçların öne çıkmasının örgütlü zeminler üzerinden meşrulaştırılması hepimiz için ortak bir sorundur. 5. Bu lümpen unsurlara, bunların ölçüsüzce yürüttükleri süreçlere kimi sol çevrelerce prim verilmeseydi, ilkelliklerine ve bireysel hırslarına kılıf yaptıkları postmodern zırvalıklara net bir biçimde karşı durulsaydı bu noktaya gelmeyecekti. 6. Biz devrimciyiz. Cezaya inandığımız kadar insanların değişip dönüşebileceğine de inanıyoruz. Devrimci mücadele tarihi yığınla böylesi kahramanları da bağrından yetiştirmiştir. Genç bir insanın ise böyle bir olanağı kalmadı, gerçek ve adil bir süreç imkânı arkadaşın yaşamını yitirmesiyle elinden alındı. Solculuk x fenomenliği, devrimcilik çocuk oyuncağı değildir.”