Sahte kimlik ve e-imza ile akademik unvan, diploma ve ehliyet dağıtan yapının lideri olarak suçlanan Ziya Kadiroğlu, geçmişteki benzer suç dosyalarıyla yeniden gündemde. Peki, Ziya Kadiroğlu kimdir, nereli, kaç yaşında?
Ziya Kadiroğlu kimdir?
Türkiye’de son yılların en büyük sahtecilik operasyonlarından birinde ismi geçen Ziya Kadiroğlu, elektronik imza üzerinden sahte kimlikler oluşturularak diploma, ehliyet ve akademik unvan dağıtımı yapan suç örgütünün lideri olarak kamuoyunun gündemine oturdu. Uzun yıllardır benzer suçlarla anılan Kadiroğlu’nun geçmişi ve faaliyet ağı, hazırlanan iddianame ve tanık ifadeleriyle netleşmeye başladı.
Ziya Kadiroğlu’nun eğitim geçmişine dair çeşitli beyanlar bulunuyor. İddialara göre, Erzincan Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği mezunu olan Kadiroğlu, Atatürk Üniversitesi Açık ve Uzaktan Öğretim Fakültesi’nde Sağlık Yönetimi öğrencisi olarak da kayıtlıydı. Kamuoyuna genellikle “Ziya Hoca” olarak tanıtılan Kadiroğlu, akademik kimlik algısı yaratarak sahte belgelerin daha inandırıcı görünmesini sağladı.
Suç geçmişi: Sahtecilik, örgüt kurma ve dolandırıcılık
İlk olarak 1999 yılında sahtecilik suçlamasıyla adli siciline giren Ziya Kadiroğlu, 2002 ve 2005 yıllarında görülen davalar sonucunda hüküm giydi. Yaklaşık 5 yıl cezaevinde kalan Kadiroğlu, ilerleyen süreçte farklı dosyalarda tekrar yargılandı. 2016 yılında, 16 kişilik bir sahte diploma çetesinin lideri olduğu gerekçesiyle “suç örgütü kurmak, resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık” suçlamalarıyla hakkında 354 yıl hapis cezası talebiyle dava açıldı.
Kadiroğlu’nun liderliğini yaptığı yapının dijital organizasyonu, bilişim uzmanı olarak tanımlanan Gökay Celal Gülen tarafından yönetildi. Sahte e-imzalarla oluşturulan kimlikler, dijital ortamda hazırlanan sahte diplomalar ve legal görünen sistemler, örgütün teknik düzeyde ne denli organize olduğunu ortaya koyuyor. Belgeler, resmi devlet platformlarında geçerli gibi gösterilerek çok sayıda kişinin yanıltılmasına neden oldu.
Sahte akademiler, legal görünen yapılar
Soruşturma dosyalarına göre, yapı içerisinde sahte akademiler aracılığıyla sertifika ve diploma dağıtımı da yapılıyordu. Bu akademilerin başında ise Zeynep Karaçam bulunuyordu. Legal görünümlü bu eğitim kurumları, aslında sistematik bir dolandırıcılığın parçası olarak kurgulandı. Ayhan Ateş isimli şahsın ise kendisini “MİT mensubu” olarak tanıtarak güven inşa etmeye çalıştığı belirtildi.
