Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), 3 Mayıs Uluslararası Basın Özgürlüğü Günü vesilesiyle, 2024-2025 dönemine ait basın özgürlüğü raporunu kamuoyu ile paylaştı. TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Türkiye’deki gazetecilerin, cezaevlerinde, adliye salonlarında ve karakollarda geçirdikleri bir yılı daha işaret ederek, “Gazeteciler, ekonomik zorluklarla boğuşurken, aynı zamanda mesleklerini sürdürme konusunda ciddi tehditlerle karşılaşıyorlar” dedi. Durmuş, gazetecilerin “iddianame bile olamayacak” metinlerle yargılandıklarını, gözaltına alındıklarını ve tutuklandıklarını belirtti. Durmuş, “Bu tehditlerle başa çıkmanın en güçlü yolu ise birlikte hareket etmek, dayanışmak ve örgütlü mücadele etmektir” ifadelerini kullandı.
29 Gazeteci Tutuklandı, 313 Soruşturma Başlatıldı
TGS raporu, Türkiye’de basın özgürlüğüne dair somut veriler sunuyor. 1 Nisan 2025 itibarıyla, gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklu bulunan gazeteci sayısının 18 olduğu, son bir yıl içinde 29 gazetecinin tutuklandığı ve 6’sına ev hapsi cezası verildiği kaydedildi. Ayrıca 123 gazeteci gözaltına alındı, 90 gazeteci ise ifadeye çağrıldı. Toplamda 313 soruşturma açıldı ve 212 davada 311 gazeteci yargılandı. Bu davaların 196’sı ceza, 16’sı ise tazminat talepli davalardan oluştu. Gazetecilere toplamda 137 yıl 23 gün hapis ve 161 bin 980 TL adli para cezası verildi. 56 gazeteci fiziksel saldırıya uğradı, 90 gazeteci ise tehdit edildi.
Sosyal Medya ve Yayın Kısıtlamaları Artıyor
TGS raporunda, gazetecilere yönelik baskılarla birlikte, sosyal medya ve basın yayın özgürlüğüne yönelik müdahalelerin arttığına dikkat çekildi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından Saraçhane’de yaşanan eylemler sırasında, basına ve gazetecilere yönelik müdahaleler de yoğunlaştı. 42 saat boyunca bant daraltılırken, 13 gazeteci darp edildi, 14 gazeteci gözaltına alındı ve 7 gazeteci tutuklandı. Ayrıca RTÜK, 4 televizyon kanalına toplamda 21 milyon TL ceza keserken, 16 yayın durduruldu. BBC muhabiri ise sınır dışı edildi.
Dezenformasyon Yasası Etkisi: 67 Gazeteciye Soruşturma Açıldı
Dezenformasyon Yasası çerçevesinde, 67 gazeteci hakkında ‘Halkı Yanıltıcı Bilgi Yayma’ suçlamasıyla 85 soruşturma başlatıldı. Bu süreçte 15 gazeteci gözaltına alınırken, 4’ü tutuklandı ve bir gazeteciye ev hapsi verildi. 27 dava açıldı ve 11 gazeteci beraat etti, 13 davanın ise devam ettiği bildirildi.
Basın Kurumlarına Yönelik Baskılar Sürüyor
TGS, basın kurumlarının karşı karşıya kaldığı zorluklara da değindi. Basın İlan Kurumu (BİK), Evrensel Gazetesi’nin 2019 yılından itibaren resmi ilan ve reklam yayınlama hakkını durdurdu, 2022 yılında ise bu hak tamamen iptal edildi. İstanbul 2. İdare Mahkemesi, Evrensel’in bu iptal kararına karşı açtığı davayı reddetti. İstinaf süreci ise devam ediyor.
Gazeteciler Derinleşen Yoksullukla Mücadele Ediyor
TGS’nin anket verileri, gazetecilerin derinleşen ekonomik zorluklarla karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. Gazetecilik bölümü mezunlarının işsizlik oranı yüzde 18.3 ile ülke ortalamasının iki katına ulaşırken, medya sektöründeki sendikalaşma oranı yalnızca yüzde 13.13’te kaldı. Çalışan gazetecilerin büyük bir kısmı ek iş yapmaya istekli olduklarını belirtirken, birçoğu da kredi kartı borçlarını ödeyemediğini ifade etti. Durmuş, "Gazetecilik sektörü, ekonomik belirsizlik ve yoksulluk nedeniyle alarm veriyor" dedi.
Örgütlü Mücadeleye Çağrı
TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, ekonomik krizin ve sendikal baskıların, toplu iş sözleşmeleri (TİS) sürecini olumsuz etkilediğini belirterek, "Bu tehditlere karşı en güçlü savunmamız birlikte hareket etmek, dayanışmak ve örgütlü mücadele etmektir" dedi. Durmuş, gazetecilerin sendikalaşma konusunda istekli olduklarını ve bu hukuksuz atmosferin ancak demokrasiye sahip çıkmak, dayanışma ve örgütlü mücadeleyle değişebileceğini vurguladı.
Tutuklu Gazetecilerden Mektup
Raporda bu yıl bir ilk yaşandı. Cezaevindeki tutuklu gazeteciler, “Cezaevinden Mektup Var” başlığıyla rapora dahil edilen mektuplarını paylaştı. Elif Akgül, Ercüment Akdeniz, Yıldız Tar, Öznur Değer ve Vedat Örüç, cezaevindeki gazetecilerin yaşadıkları zorlukları kaleme aldı. Ayrıca, Prof. Dr. Ceren Sözeri Özdal’ın yazdığı “Gazete Duvar Neden Kapandı?” başlıklı makale, dijital medya üzerindeki baskılara da ışık tutuyor.