Yüksek enflasyon ve eriyen ücretler halkı ayakta duramaz noktaya getirdi. Asgari ücret görüşmelerinde sık sık gündeme gelen ve asgari ücretin bu ölçüye göre belirlenmesi istenen açlık sınırı 30 bin lirayı aştı.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), 2025 yılının son "Açlık ve Yoksulluk Sınırı" araştırmasını kamuoyuyla paylaştı. Veriler, milyonlarca ücretli çalışanın alım gücünün ne denli büyük bir darbe aldığını bir kez daha tescilledi. Hesaplamalara göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 30 bin 143 TL'ye ulaştı.
ASGARİ ÜCRET İLE AÇLIK ARASINDAKİ DEV UÇURUM
Rapordaki en çarpıcı çelişki, yeni belirlenen asgari ücret ile açlık sınırı arasındaki farkta gizli. Türk-İş'in katılmadığı toplantıda belirlenen 2026 yılı asgari ücreti, 30 bin 143 TL olan açlık sınırının tam 2 bin 68 TL altında kaldı. Bu durum, hükümetin belirlediği temel ücretin, işçilerin sadece karınlarını doyurabilmesi için gereken asgari tutarı bile karşılamadığını kanıtladı. Konfederasyon açıklamasında, "Çalışanların beklentisi yine karşılanmamış ve çalışanların yoksulluğu devam etmiştir" ifadesiyle bu tabloya dikkat çekildi.
YOKSULLUK SINIRI 100 BİN LİRAYA KOŞUYOR
Araştırmada sadece gıda değil; kira, elektrik, su, ulaşım, eğitim ve sağlık gibi zorunlu harcamaları kapsayan yoksulluk sınırı da korkutucu bir boyuta ulaştı. Dört kişilik bir ailenin insanca yaşayabilmesi için gereken toplam harcama tutarı 98 bin 188 TL olarak hesaplandı. Öte yandan, bekâr bir çalışanın tek başına "yaşama maliyeti" ise aylık 39 bin 123 TL’ye yükselerek asgari ücretin fersah fersah üzerine çıktı.
MUTFAK ENFLASYONU DURMUYOR
Türk-İş verilerine göre Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda harcamalarındaki artış (mutfak enflasyonu) Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 1,06 oranında gerçekleşti. On iki aylık değişim oranı yüzde 42,97’ye ulaşırken, yıllık ortalama artış ise yüzde 40,15 olarak kayıtlara geçti. Tüketiciler, temel gıda maddelerine dahi erişimin her geçen gün daha da zorlaştığı bir ekonomik iklimde yeni yıla girmeye hazırlanıyor.





