İstanbul Aile Vakfı tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen Uluslararası Aile Sempozyumu, “21. Yüzyılda Aile Olmak” temasıyla devam ediyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın katkılarıyla gerçekleştirilen sempozyumda sosyolojik, kültürel ve ekonomik başlıklarda aileyi etkileyen güncel meseleler gündeme taşındı.

“Sosyokültürel Perspektiften Aile” başlıklı oturumda konuşan Bitlis Eren Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Palabıyık, LGBT hareketini “sosyo-kültürel terörizm” başlığı altında değerlendirdi. Prof. Dr. Palabıyık, kültürel terörizmin toplumsal yapıyı kaosa sürüklemeyi, kültürel kimliği yok etmeyi ve bireyleri kimliksizleştirmeyi amaçladığını belirtti.

Sunumunda, LGBT bireylerin özellikle parçalanmış ailelerden dikkatle seçildiğini iddia eden Prof. Dr. Palabıyık, bu bireylerin yalnızlaştırılarak sözde özgürlük vaadiyle sistematik şekilde yönlendirildiğini ve bu durumun bir tür toplumsal kaos stratejisi olarak işlediğini savundu. Prof. Dr. Palabıyık, sosyal medya üzerinden yürütülen propagandaların da bu süreci beslediğine dikkat çekti. 12-19 yaş arası gençlerin, kültürel etkinlikler ve özgürlük temasıyla manipüle edilerek bu gruplara çekildiğini ifade etti.

Dr. Öğretim Üyesi Esin Tüccar, tek ebeveynli ailelerde yaşanan zorluklara odaklanan sunumunda, çocukların okul uyumu, anksiyete, akran zorbalığı ve aidiyet duygusundaki zayıflamalara dikkat çekti. Dr. Tüccar, Türkiye genelinde 400’e yakın eşini kaybetmiş kadınla yaptığı çalışmadan elde ettiği bulgulara göre, bu kadınların yüzde 95’inin yeniden evlenmediğini, yüzde 84’ünün ise asgari ücretin altında yaşadığını aktardı. Kadınların iyilik hali yükseldikçe çocuklarının akademik başarısının da arttığını vurgulayan Dr. Tüccar, manevi desteklerin çoğu zaman maddi desteklerden daha etkili olabildiğini söyledi.

Kaynak: AA