İzmir'in köklü çınarlarından Altay, Süper Lig’e veda ettiği 2021-22 sezonundan bu yana bir türlü toparlanamadı. 18 yıl sonra döndüğü en üst ligde yalnızca bir sezon kalabilen siyah-beyazlılar, o günden beri adeta serbest düşüş yaşıyor. Aynı sezonun devre arasında FIFA tarafından getirilen transfer yasağı hâlâ kaldırılabilmiş değil. Süper Lig’in ardından 1. Lig ve 2. Lig’de de tutunamayan Altay, 8 yıl sonra 3. Lig’e geri döndü.

Borç batağı ve genç kadro

Yaklaşık 1 milyar TL’yi bulan borç yüküyle boğuşan kulüpte kadronun büyük bölümü altyapıdan çıkan genç oyunculardan oluşuyor. Tecrübeli isimlerin yokluğu ve mali darboğaz, performansa da doğrudan yansıyor. Kasım ayı itibarıyla, geçmişte forma giyen 4 yabancı futbolcunun 2 milyon Euro’ya yaklaşan alacakları hâlâ ödenebilmiş değil. Eğer bu oyuncularla anlaşma sağlanamazsa, kulübü tam 18 puan silme ve küme düşürme tehlikesi bekliyor.

Bahis soruşturması şoku

Saha dışındaki krizlere bir yenisi daha eklendi. Kulüpten Caner, Onur Efe, İsa, Ali, Ulaş, Oktay, Ozan ve Murat Uluç’un bahis oynadıkları iddiasıyla disipline sevk edilmesi, yönetimin moralini iyice bozdu. Bu gelişme, kulüp içindeki disiplini ve kamuoyu güvenini de derinden sarsmış durumda.

Tarih yazan kulüp, tarihinin en karanlık döneminde

Altay, müzesinde iki Türkiye Kupası bulunan ve UEFA Kupası’nın öncüsü sayılan Fuar Şehirleri Kupası'na katılan ilk Türk takımı olma unvanını taşıyor. Ancak bugün, tarihinin en zor döneminden geçiyor. İzmir temsilcisi, artık Bölgesel Amatör Lig'e düşmeme mücadelesi veriyor.

Kurumsal kimliği, altyapısı ve tarihiyle Türk futbolunun temel taşlarından biri olan Altay’ın yeniden ayağa kalkabilmesi için, acil bir kurtarma planına ve sürdürülebilir bir yönetime ihtiyacı var.

Kaynak: DHA