Ekonomik krizin derinleştiği, gıda fiyatlarının neredeyse her hafta değiştiği bu dönemde tüketici ‘dara’ farkı ambalajın boş ağırlığı için alınan ücretle de karşı karşıya. Marketlerde, pastanelerde, kasaplarda ve kuruyemişçilerde ürünlerin poşet, kutu ya da plastik kaplarla birlikte tartılması sonucu vatandaş farkında olmadan fazladan ücret ödüyor. Özellikle pastanelerde kullanılan kalın kutular, kasaplarda etin altına serilen yağlı kâğıtlar ve kuruyemişçilerin plastik kapları, ürünle birlikte tartılarak fiyatlandırılıyor. Böylece vatandaş sadece aldığı ürüne değil, ambalajına da para ödemiş oluyor.
Bir kilo fiyatına 900 gram
Artan maliyetler nedeniyle her gramın önem kazandığı bir dönemde, bu uygulama tüketici açısından ciddi kayıplara neden oluyor. Örneğin 1 kilogram bal, kalın plastik kapla birlikte tartıldığında 1070 gram olarak görünüyor. Ambalajın ağırlığı 70 gram olsa da, balın kilogram fiyatı ortalama 600 lira olunca bu fark 40 lira civarında bir ücretin plastik kaba ödenmesine neden oluyor. Kilosu 1000 lira olan baklavada ise ürünün konulduğu karton kutu 100 gramı bulunca aslında kutunun darası alınmadığı için vatandaş 1 kilogram parası ödeyerek 900 gramlık baklava alıyor. Yani her 1 kilo baklavada yaklaşık 100 TL satıcıya kutu parası olarak kalıyor. Bu durum yalnızca bal ve baklavada değil; zeytin, peynir, kuruyemiş, et ve tatlı gibi çok sayıda üründe benzer şekilde yaşanıyor. Ticaret Bakanlığı, vatandaşlardan gelen yoğun şikayetler üzerine ürün satışlarında ‘dara alınmasını’ zorunlu hale getirdi.
‘Ciddi bir haksız kazanç’
Dara meselesinin uzun yıllardır tartışılan bir konu olduğunu belirten Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Aziz Koçal, “Ürünle birlikte ambalajın da tartıya dahil edilmesi, tüketicinin farkında olmadan fazla ödeme yapmasına yol açıyordu. Yani aslında sadece ürünü değil, ambalajını da parayla satın alıyorduk. Bu durum, özellikle gramla satılan ürünlerde belirgin hale geliyordu; sıfır nokta elli gram ya da sıfır nokta on gramlık farklar bile, toplam bedelde ciddi bir haksız kazanç oluşturuyordu. Eskiden terazilerde kese kâğıdına pirinç konulmadan önce, altına da aynı türden bir boş kese kâğıdı yerleştirilir, böylece dara zaten hesaba katılırdı. Bu, mesleki etik ve dürüstlük göstergesiydi. Günümüzde ise kâr hırsı, bu tür ince hesapların önüne geçmiş durumda. Ancak uygulamanın başarıya ulaşması için en kritik unsur denetim” diye konuştu.
‘Ticari ahlak’
Aslında bu konunun sadece teknik bir mesele değil, aynı zamanda bir ‘ticari ahlak’ meselesi olduğunu vurgulayan Koçal, “Eskiden terazilerde kese kâğıdına pirinç konulmadan önce, altına da aynı türden bir boş kese kâğıdı yerleştirilir, böylece dara zaten hesaba katılırdı. Bu, mesleki etik ve dürüstlük göstergesiydi. Günümüzde ise kâr hırsı, bu tür ince hesapların önüne geçmiş durumda. Uygulamanın yerinde olduğu düşünülse de, denetim zayıf kalırsa yine aynı usulsüzlüklerin sürmesi kaçınılmaz. İlk ihlalde uyarı, ikincisinde ceza, üçüncüsünde ise geçici süreyle faaliyet durdurma gibi yaptırımların gündeme gelmesi gerekiyor” sözlerine yer verdi.
‘Artık darası alınacak’
Ürün ambalajının darasının alınmasının mevcutta olduğunu ama uygulamada pek karşılığı olmadığını vurgulayan İzmir Şekerciler ve Pastacılar Odası İzmir Şube Başkanı İhsan Esen, “Özellikle baklavacı, tatlıcı ve şekercilerde bu durum uzun süredir böyleydi. Çünkü bu işletmelerde genelde bir kilo tatlı istense de bir kilo elli gram, bir kilo yetmiş gram şeklinde biraz fazlası konur. Üstelik müşteriye her zaman bir dilim tattırılır, şekersiz mi olsun, nasıl olsun diye sorulur. Bu nedenle bugüne kadar çok fazla sorun yaşanmamıştı. Ancak bakanlık artık bu konuda son noktayı koydu. Ne olursa olsun daralar alınacak dendi. Biz de bu yönde çalışmalarımızı yapıyoruz. Hem baklava hem çikolata hem de diğer tatlı gruplarında, kutular tartıldıktan sonra ürünün ağırlığının ayrı hesaplanması için uyarılarımızı ileteceğiz” dedi.
‘Kutular hafifler’
Daradaki fiyat farkının işletmeden işletmeye değiştiğini belirten İzmir Şekerciler ve Pastacılar Odası İzmir Şube Başkanı İhsan Esen, “Bazı yerlerde kutu ağırlıkları 40 gramdan başlıyor, 120 grama kadar çıkıyor. Bundan sonra esnaf daha dikkatli olacak. Kutuların daraları biraz hafifletilecek. Zaten bugüne kadar da çoğu esnaf kutunun ağırlığını fazlasıyla tamamlayarak satış yapıyordu. Yani uygulamayla birlikte büyük bir değişiklik beklemiyoruz. Kutuların gramajını düşürmek isteyenler düşürecek, istemeyenler ise olduğu gibi devam edecek. Örneğin kutu yüz gramsa, ürün bin yüz gram olarak tartılıp satılacak. Esnaf açısından çok büyük bir fark yaratmayacak. Konu sadece kutu darasıyla ilgili olduğu için oldukça net. Zaten resmi gazetede yayımlandı ve hızlı bir şekilde uygulamaya geçilecek” diye konuştu.