Türkiye’de hukuk sahnesinin en çok konuşulan isimlerinden biri olan Serbülent Baykan, son savunmasında kullandığı ifadelerle bir kez daha dikkatleri üzerine çekti. Hem kariyer geçmişi hem de tartışmalı duruşma çıkışlarıyla gündeme gelen Baykan’ın kim olduğu merak konusu.
Serbülent Baykan kimdir?
Kariyerine 1997 yılında Adalet Bakanlığı bünyesinde hakim olarak başlayan Baykan, kısa süre sonra kamu görevinden ayrılarak kendi hukuk yolculuğunu başlattı. Bugün Baykanidea Law Offices'in kurucu ortağı olarak tanınan Baykan, 25 yılı aşkın süredir avukatlık mesleğini sürdürmekte ve özellikle yüksek profilli ceza davalarındaki keskin savunmalarıyla öne çıkmaktadır.
Baykan’ın hukuki pratiği sadece Türkiye ile sınırlı değil. Zag Foods Inc.’de başkanlık ve yönetim kurulu üyeliği, Kanada merkezli Taba/AmCham yüksek danışma kurulundaki görevleri ve 6 News televizyon kanalındaki yönetim kurulu üyeliği gibi pozisyonlarla, hukukun ötesinde iş ve medya dünyasında da etkin bir figür olmuştur.
Akademik ve uluslararası birikimiyle dikkat çekiyor
Eğitim hayatına İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde adım atan Baykan, ardından İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde Ekonomi Hukuku alanında yüksek lisans yaptı. Bu akademik yolculuğu, 2022 yılında University of Cambridge’de tamamladığı doktora programıyla taçlandı. İleri düzey İngilizce bilgisi, onu uluslararası davalarda da etkili bir savunma gücü haline getirmiştir.
Gündem yaratan savunması: “Hatır için avukatlık yapıyorum”
Baykan’ın kamuoyuna yansıyan son çıkışı ise, tutuklu sanık Kadir Özdemir’in duruşmasında yaptığı alışılmadık savunmayla gündeme geldi. Mahkemede şu ifadeleri kullandı:
"Benim müvekkilim geri zekalı. Bunu kendisine de söyledim. Beni isterse dava edebilir. Hatır için avukatlığını yapıyorum."
Baykan, sanığın eyleminin kasten adam öldürme olduğunu açıkça belirterek, “bilinçli taksir” gibi değerlendirmelerin davayı sulandırdığını savundu. Ayrıca, olayın gerçekleştiği otelin denetim yükümlülüğünün Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait olduğunu vurguladı. Savunmasını sadece mesleki değil, aynı zamanda etik bir duruş olarak nitelendiren Baykan, suça karışan herkesin adalet önünde hesap vermesi gerektiğinin altını çizdi.





