Yaban hayatının son sığınağı olarak kabul edilen ve çok sayıda endemik bitki türüne ev sahipliği yapan Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, ulusal ve uluslararası sözleşmelerle koruma altında. Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD), parkın ekolojik dengesinin ve biyolojik çeşitliliğinin gelecek nesillere aktarılması için korunmasının hayati önem taşıdığına dikkat çekti.

Dernek Başkanı Bahattin Sürücü, özellikle yaz aylarında yoğun ziyaretçi baskısı nedeniyle alanın mesire yerine çevrildiğini ve kurallara uymayan bazı kişilerin tüp gibi yanıcı maddelerle hem doğayı hem de binlerce insanı riske attığını ifade etti.

Milli Park'a mesire alanı gözüyle bakılmamalı

Milli Park’a her yıl binlerce araç ve ziyaretçinin giriş yaptığını belirten Sürücü, kontrolün bu yoğunlukta güçleştiğini vurguladı. Park yönetiminin yaptırımlar uygulamasına rağmen bilinçsiz ve duyarsız ziyaretçilerin ciddi tehlikelere yol açabildiğini söyledi. Bir tüpün araç içinde veya sıcak nedeniyle patlamasının felakete neden olabileceğine değinen Sürücü, bu alanın mesire değil, korunması öncelikli milli bir değer olduğunu kaydetti.

Ziyaretçi yönetim planı hazırlanmalı

EKODOSD Başkanı Sürücü, yangın riskini ve insan baskısını azaltacak bir ziyaretçi yönetim planının acilen hazırlanması gerektiğini de dile getirdi. Planın, “koruma ilkesi” temel alınarak ve dünya uygulamaları referans gösterilerek oluşturulmasının önemine işaret etti.

Sürücü, kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler, odalar, sivil toplum örgütleri ve tüm vatandaşların milli parkın korunması için ortak sorumluluk üstlenmesi gerektiğini belirterek, olumsuz bir durum görüldüğünde park yönetimi ya da jandarmaya bildirilmesi çağrısında bulundu.

Muhabir: Murat Beşir Babaoğlu