İzmir Mizah Festivali, bu yıl dokuzuncu kez sanatseverlerle buluşurken, Efes Selçuk’un ev sahipliğinde kültürel bir buluşma noktasına dönüştü. Festivalin ikinci gününde, karikatürün toplumsal işlevi üzerine paneller, nostaljik sinema anmaları ve özel gösterimler yer aldı.

Karikatürün siyasal işlevine vurgu

Selçuk Efes Kent Belleği’nde başlayan gün, “Karikatürün İşlevi” başlıklı panelle açıldı. Moderatörlüğünü Turgut Çeviker’in üstlendiği panelde konuşan karikatürist Menekşe Çam, karikatürün sadece güldürme değil, düşündürme ve dönüştürme gücüne sahip olduğunu vurguladı. Karikatürün tarih boyunca olayları yalın ve etkili biçimde gelecek kuşaklara aktaran bir anlatım biçimi olduğunu söyleyen Çam, bu sanatın aynı zamanda bir tür toplumsal aktivizm olduğunu belirtti.

Güçlü bir anlatım dili

Panelin bir diğer ismi Karikatür Sanatçısı Ohannes Şaşkal da karikatürü evrensel bir dil olarak tanımladı. Çizginin topluma dokunan bir elektrik hattı gibi çalıştığını ifade eden Şaşkal, karikatürün yalnızca bir mizah aracı değil, düşünsel bir uyarı sistemi olduğunu dile getirdi.

Efes Selçuk çok doğru bir karar oldu

Kültürlerarası Sanat Derneği Başkanı Vecdi Sayar ise festivalin Efes Selçuk’ta düzenlenmesini bilinçli bir tercihin sonucu olarak değerlendirdi. Sanat izleyicisinin dolu salonlarla bu ilgiyi fazlasıyla hak ettiğini vurgulayan Sayar, Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel’e verdiği destekten dolayı teşekkür etti.

Burada evimde gibi hissettim

Günün öne çıkan etkinliklerinden biri de Yönetmen Yüksel Aksu’nun katılımıyla gerçekleşen söyleşi oldu. Aksu, Türk sinemasının simge isimleri Münir Özkul ve Sadri Alışık’ı anarken, izleyici alışkanlıklarının yıllar içinde nasıl değiştiğine dair gözlemlerini paylaştı. Aksu, komedinin doğduğu topraklarda olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirirken, mizahın aslında en büyük muhalefet biçimi olduğunu da hatırlattı.

Anne ve babasının aşkından ilham aldı

Festivalde Aksu’nun son filmi “Bak Postacı Geliyor” da izleyiciyle buluştu. Ege kasabasında geçen ve yönetmenin ailesinin hikâyesinden ilham alan film, nostaljik atmosferi ve yerel dokusuyla büyük ilgi gördü. Aksu, filmi Efes Selçuk’ta izlemekten duyduğu heyecanı paylaşarak, kendini adeta evinde gibi hissettiğini söyledi.

Kaynak: Bülten