İstanbul’da 1971 yılında doğan Bennu Gerede, sanata ve sinemaya olan ilgisiyle gündeme geliyor. Sanatçı bir ailede yetişen Gerede’nin kim olduğu ve kariyerine dair ayrıntılar merak konusu oldu.
Sanatla Yoğrulmuş Bir Yaşam: Bennu Gerede
İstanbul’da 30 Ağustos 1971’de dünyaya gelen Bennu Gerede, sanata ve sinemaya yakın bir çevrede büyüdü. Babası doktor Selçuk Gerede, annesi ise senarist ve yönetmen Canan Gerede’ydi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu isimlerinden, Kurtuluş Savaşı kahramanı Hüsrev Gerede’nin torunu olan Gerede, köklü bir aile geleneğinden geliyor.
Çocukluk yıllarını babasının Birleşmiş Milletler bünyesindeki görevi nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri’nde geçiren Gerede, sanat eğitimini New York’un saygın kurumlarından Parsons School of Art’ta tamamladı. Burada fotoğrafçılık eğitimi aldı. Sanata olan ilgisini bu süreçte derinleştirdiğini belirten Gerede, mezuniyetinin ardından Türkiye’ye döndü ve sanat ile moda dünyasında kendine yer edindi.
Ekrana ve Beyaz Perdeye Adım
İstanbul’a dönüşünün ardından modellik ve fotomodellik yaparak sanat kariyerine adım atan Gerede, televizyon seyircisiyle ilk kez 1989 yılında TRT yapımı İz Peşinde adlı dizide buluştu. Füsun karakterine hayat veren sanatçı, 1991 yılında Kurt Kanunu filmiyle sinema dünyasına adım attı.
Ancak asıl çıkışını, 1995’te annesi Canan Gerede’nin yazıp yönettiği, şarkıcı Bergen’in yaşamından esinlenen Aşk Ölümden Soğuktur filmiyle yaptı. Bu yapımda Kadir İnanır’la başrolü paylaşan Bennu Gerede, oyunculuğuyla eleştirmenlerden tam not aldı. Gösterdiği performansla Soçi Uluslararası Film Festivali’nde "En İyi Kadın Oyuncu" ödülüne layık görüldü. Ayrıca Angers Avrupa İlk Filmler Festivali’nde Jean Carment Ödülü’nü kazandı.
Objektifin Ardındaki Yaratıcılık
Oyunculuğun yanı sıra fotoğrafçılık tutkusunu da sürdüren Gerede, Fransa’da fotoğrafçılık eğitimi aldıktan sonra Türkiye’ye dönerek moda ve portre alanında üretimlerine başladı. Elle, Marie Claire, Harper’s Bazaar gibi önde gelen dergiler için çekimler gerçekleştirdi.
Sanatçının çalışmalarında kadın bedeni, kimlik ve cinsellik gibi toplumsal temalar öne çıktı. 1994 yılında İstanbul’da düzenlenen “Abidin Dino Portreleri” adlı sergisiyle dikkat çeken Gerede, bu sergiyle sanat çevrelerinden övgü aldı.
Özel Hayatında Dönüm Noktaları
1999 yılında fotoğrafçı Koray Erkaya ile evlenerek New York’a yerleşen Bennu Gerede’nin bu evlilikten üç çocuğu dünyaya geldi. Ancak çift 2006 yılında ayrıldı. Daha sonra Ahmet Ağaoğlu’ndan bir oğlu daha olan sanatçı, 2010 yılında iş insanı Cem Büyükhanlı ile evlendi ancak bu birliktelik 2011 yılında sonlandı.
Yaşadığı zorlukları kaleme aldığı Ben, Ben Nü adlı otobiyografik romanını 2019 yılında yayımlayan Gerede, kitapta fiziksel ve psikolojik şiddet gördüğü ilişkilerini ve bu zorluklarla nasıl başa çıktığını samimiyetle anlattı. Gerede, “Hayatın her darbesi beni yeniden şekillendirdi” diye ifade etti.
Sergilerle Kadın Haklarına Vurgu
Sanatsal üretimlerine ara vermeden devam eden Gerede, 2010 yılında İstanbul’da açtığı “Teslimiyet” isimli sergiyle kadının toplumdaki yerine odaklandı. Bu sergide başlık parası, zina, kuma sistemi ve sosyal baskılar gibi konulara dikkat çektiğini vurguladı.
2011 yılında İzmir’de açtığı “Aşk Töre(n)leri” adlı fotoğraf sergisinde ise kadına yönelik şiddeti ele aldı. Sanat yoluyla farkındalık yaratmak istediğini belirten Gerede, “Fotoğraf, sessiz çığlıkları görünür kılmanın en güçlü yoludur” diye konuştu.
Yarışmadan Kitaplara, Bali'den Türkiye'ye
2013 yılında Panama’da düzenlenen Survivor Ünlüler – Gönüllüler yarışmasına katılarak geniş kitlelerce tanınan Bennu Gerede, 2015 yılında yayımladığı Bennu Yüz 25 kitabında ünlü isimlerin portre fotoğraflarını bir araya getirdi.
2017 yılında çocuklarıyla birlikte Endonezya’nın Bali adasına taşındı. İki yıl burada yaşayan sanatçı, ardından Türkiye’ye dönüş yaptı. “Bali bana ruhsal bir nefes alanı sundu, ama köklerim burada” ifadelerini kullandı.
Sanatın Çok Yönlü İsmi
Hem sinema hem de fotoğrafçılık alanındaki çalışmalarıyla Türkiye sanat dünyasında güçlü bir duruş sergileyen Bennu Gerede, yıllar içinde ortaya koyduğu çok yönlü eserlerle sanatseverlerin ilgisini toplamayı sürdürüyor. Üretmeye ve anlatmaya devam eden Gerede, “Sanat, yaşamın kendisidir” sözleriyle yaşam felsefesini özetliyor.
