Bursa'da su krizi kapıda. Kenti besleyen iki barajın toplam doluluğu yüzde 1'in altına inince BUSKİ su kesintilerine başladı. Peki, Bursa'daki barajlarda doluluk oranı kaç? Bursa'nın kaç günlük suyu kaldı?

Bursa'da barajlar alarm veriyor: Doluluk oranı yüzde 1'in altında

Bursa’nın içme suyunu sağlayan Doğancı ve Nilüfer barajlarında doluluk oranı, kritik eşik olan yüzde 1’in de altına gerileyerek yalnızca %0,54’e düştü. Kuruma noktasına gelen iki baraj için BUSKİ, kademeli su kesintilerine başladı.

Bursa’nın içme suyu ihtiyacını büyük oranda karşılayan Doğancı ve Nilüfer barajlarında doluluk oranı tehlikeli seviyelere geriledi. Toplamda 185 milyon metreküp kapasiteye sahip iki barajda 21 Eylül tarihinde %5,08 olarak ölçülen ortalama doluluk, yalnızca iki hafta içinde %0,54’e kadar düştü.

Kentteki içme suyu şebekesinin temel kaynaklarını oluşturan bu iki baraj, başta Yıldırım, Nilüfer, Osmangazi, Gürsu, Kestel ve Mudanya'nın bazı mahalleleri olmak üzere geniş bir yerleşim alanına hizmet veriyor. Ancak kurak geçen yaz mevsimi, yetersiz yağışlar ve artan su tüketimi, barajları tamamen kuruma noktasına getirdi.

BUSKİ’den planlı su kesintisi kararı

Barajlardaki dramatik düşüşe karşı Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi (BUSKİ) harekete geçti. 1 Ekim itibarıyla 6 ilçede 12 saatlik planlı su kesintileri uygulamaya alındı. Su kesintileri; gündüz ve gece vardiyalarına göre dönüşümlü biçimde yürütülerek, mevcut rezervlerin daha uzun süreli kullanılmasını hedefliyor.

BUSKİ yetkilileri, mevcut rezervlerin sürdürülebilirliği açısından tüm vatandaşları tasarruflu su kullanımı konusunda duyarlı olmaya davet etti. Kuraklıkla mücadele kapsamında ise yer altı su kaynakları, yeni kuyu çalışmaları ve alternatif içme suyu projeleri gündemde.

Yağış beklentisi ve uzman uyarısı

Meteoroloji verilerine göre kısa vadede ciddi bir yağış beklenmiyor. Uzmanlar, yağışsız geçen her günün su krizini daha da derinleştireceği uyarısında bulunuyor.

Çevre mühendisleri ise mevcut durumda yalnızca yağışa güvenmenin yetersiz olacağını, suyun sistematik ve bilinçli bir şekilde yönetilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca suyun tarım, sanayi ve evsel kullanım alanlarında önceliklendirilerek planlı tüketim stratejileri geliştirilmesi gerektiği belirtiliyor.

Kaynak: Haber Merkezi