TBMM Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kurumların bütçesi görüşülürken, CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, kürsüde yaptığı konuşmada iktidara sert mesajlar verdi. Rakamların ardında buz tutmuş bir adalet, durdurulmuş vicdan ve ertelenmiş bir gelecek olduğunu belirten Kılıç, bu bütçenin her yıl sahnelenen ama sonucu hep hüsranla biten bir tiyatro oyunu olduğunu söyledi.
Sözler ve hedefler hiçbir zaman tutmuyor
Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nı “yoksulluğun planını çizen merkez” olarak tanımlayan Kılıç, enflasyon verilerinin bilinçli şekilde düşük gösterildiğini, maaş artışlarının yetersiz kaldığını ve gerçeklerle bağdaşmayan hedeflerle halkın oyalandığını vurguladı. Söz konusu bütçenin yalnızca memur ve emekli maaşlarını değil, çiftçinin, öğrencinin ve dar gelirlinin geleceğini de gasp ettiğini ifade etti.
Reddedilen önergeleri sıraladı
Kılıç, komisyon görüşmeleri sırasında sundukları somut önerilerin iktidar tarafından reddedildiğini anımsatarak, milyonlarca insan soğukta ısınamazken, emekliye 20 bin TL yakacak yardımı, öğretmene ikramiye, çiftçiye destek, öğrenciye burs artışı gibi tekliflerin hepsinin geri çevrildiğini belirtti. Buna karşın Milli Saraylar’a ayrılan bütçede en ufak bir kesinti düşünülmediğine dikkat çekti.
Meclis iradesine karşı işlenmiş tarihsel bir gasp
Atatürk’ün halkın denetimine verdiği Milli Saraylar’ın Cumhurbaşkanlığına bağlanmasını “tarihsel gasp” olarak niteleyen Kılıç, bu kararın Meclis’in iradesini zayıflattığını savundu. Sarayların bir ihtişam vitrini haline getirildiğini, halkın ise karanlıkta bırakıldığını vurguladı.
Bu mücadele, sınıf mücadelesidir
Kılıç, konuşmasının sonunda açlığın partisi, soğuğun ideolojisi olmayacağını belirterek mücadelenin artık parti meselesi değil, sınıf meselesi olduğunu ifade etti. Bir yanda ipek halılarda yürüyen azınlıkların, diğer yanda yoksullukla mücadele eden milyonların olduğunu söyleyen Kılıç, CHP’nin tarafının belli olduğunu ve bu düzene boyun eğmeyeceklerini dile getirdi.
