İYİ Parti İzmir İl Başkanı Ülkü Doğan, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve işçi sendikaları arasında yaklaşık 2 haftadır devam eden gerilime ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Doğan, ekonomik krizin sürecin en önemli unsurlarından biri olduğunu vurgulayarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın hükümetin baskısının en derin hissedildiği dönemde başkanlık yapmasının zorlu bir durum olduğunu belirtti. Öte yandan kadro fazlalığı iddiaları üzerinden İzmir Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Tunç Soyer’in tek başına sorumlu tutulamayacağını da ifade eden Doğan, yaşananların kamuoyu önünde değil işveren ile emekçi arasında çözülmesi gerektiğini belirtti.
"TUGAY’IN İÇİNDE BULUNDUĞU DURUM OLDUKÇA ZOR"
Yaşanan durumda ekonomik krizin çok büyük bir faktör olduğunu söyleyen Doğan, “Hükümetin muhalefet belediyelere uyguladığı maddi manevi baskılar dolayısıyla, İzmir’in de içinde bulunduğu birçok muhalefet belediyesinde çok büyük sıkıntılar yaşanıyor. Bunları da göz ardı etmemek lazım. Çünkü belediyenin personel giderleri çok ciddi rakamlar. Hatta Cemil Tugay, bir açıklamasında personelin istediği rakamın ödenmesi halinde belediyenin başka hiçbir şey yapacak parasının kalmayacağını söylemişti. O sebeple başkanın imkanlar doğrultusunda bir takım çözümler üretmesi gerektiğini düşünürsek burada sendikaların da konuya bu şekilde bakması gerekir. Çünkü zor dönemlerden geçiyoruz ve iktidarın baskısını hepimiz hissediyoruz. Bunun yanı sıra iktidarın kendi belediyelerine torpil geçtiğini de görüyoruz. Bu bağlamda Sayın Cemil Tugay’ın içinde bulunduğu durum oldukça zor. Ancak gereğinden fazla personel olduğu yönünde iddialar da var. Bunun Soyer zamanında alındığını belirtiyorlar fakat her ikisi de aynı partinin belediye başkanıydı. O sebeple bir vatandaş olarak bu bizi ilgilendirmiyor. Önceki dönem AK Partili bir başkan olsaydı ve Cemil Tugay, bu sorunlara yaşasaydı durum bambaşka olurdu ama aynı partiden olmaları bu haklarını ellerinden alıyor. Çünkü kendi partisinin ideolojisini eleştirmiş olur” dedi.
"HİZMET ANLAMINDA DEĞİŞEN OLMADI"
“Konuya bir vatandaş gözünden bakacak olursam, 2 haftadır devam eden bir süreçte şehirde hizmet anlamında pek de bir şeyin değiştiğini söyleyemem” diyerek sözlerine devam eden Doğan. “Buradan anlıyoruz ki havuzda bulunan işçilerin söylendiği gibi kadro fazlası olması muhtemel” açıklamasında bulundu.
HALK SÜRECE DAHİL EDİLMEMELİ
İzmir halkının uzun bir süredir sendikalar ve Cemil Tugay arasında tartışmalara şahitlik ettiğini vurgulayan Doğan, “İzmir’de ne yazık ki bir asla sonuca bağlanmayacak gibi duran bir kavga kültürü var ve bu kamuoyu gözü önünde yapılıyor. Bunun bir örneği yaz aylarının başında da meydana geldi. Uzun bir zamandır sendikalar ve Büyükşehir İzmir Belediye Başkanı Cemil Bey arasında tartışmaları izliyoruz. O zamanda söylediğim bir şeyi şimdi de söylüyorum; bunlar işveren ve emekçinin arasında çözülmesi gereken sorunlar. Bu durumun vatandaşa yansıtılmasını eleştiriyorum. Bunu sadece Cemil Tugay nezdinde de söylemiyorum, sendika da bunu yapıyor. Sendika temsilcileri devamlı olarak işveren konumundaki belediye ile yaşadıkları sorunları kamuoyuna taşıyor. Bu çok hassas bir süreç, bu süreçte de tarafların gereken sağduyuyu göstermesi gerek. Süreç iki taraf için de biraz daha yapıcı bir şekilde yürütülmeli. Eğer bu olmuyorsa yapılması gerek tabii ki yapılır ancak halk ilk günden itibaren bu sürece dahil edilmemeli. Umarım daha önceki kriz gibi bu da aşılır” diye konuştu.
