Boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından tabancayla vurularak yaşamını yitiren gemi kaptanı adayı Sinem Somun için yüzlerce kişinin katılımıyla anlamlı bir anma töreni düzenlendi. Mumlar, fenerler ve sessizlikle yürüyen kalabalık, kadın cinayetlerine karşı güçlü bir mesaj verdi: “Karanlığa ışık.” Cinayet 31 Temmuz gecesi meydana geldi. Hakkında uzaklaştırma kararı bulunan dolmuş şoförü Ali Eren Somun, boşanma sürecinde olduğu eşi Sinem Somun’un evine giderek burada tartışma çıkardı. Kısa sürede fiziksel şiddete dönüşen olayda Ali Eren Somun, yanında getirdiği tabancayla genç kadına ateş etti. Sırtından ve bacağından vurulan Sinem, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Cinayetin ardından kaçan zanlı, günler sonra farklı bir şehirde ormanlık alanda kurduğu çadırda özel harekât ekiplerinin katıldığı operasyonla yakalanarak gözaltına alındı. Tutuklanan Somun cezaevine gönderildi. Gemi kaptanlığı için stajını yeni tamamlayan Sinem Somun, memleketinde gözyaşlarıyla toprağa verildi.
‘KARANLIĞA IŞIK’ YÜRÜYÜŞÜ
Kadın cinayetlerine tepki göstermek ve Sinem Somun’u anmak için sessiz bir yürüyüş organize edildi. Slogan atılmadan, sadece ışıklarla gerçekleşen ‘Karanlığa Işık’ kortejinde katılımcılar, ellerinde mumlar ve el fenerleriyle belirlenen güzergâhta yürüdü. Etkinlik boyunca duygusal anlar yaşanırken, kalabalık zaman zaman gözyaşlarına hâkim olamadı. Sinem’in yakınları ve arkadaşları yürüyüş boyunca güçlükle ayakta durabildi. Cinayete tepkiler, sadece bölgeyle sınırlı kalmadı. İstanbul’da yaşamını yitiren Mattia Ahmet Minguzzi’nin annesi Yasemin Minguzzi de yürüyüşe katılarak Sinem’in ailesine destek verdi. "Bu yıl Trabzon’a oğlum Ahmet’siz geldim. Onun anısına ve Sinem için buradayım. Bu acıların son bulması için mücadelemiz sürecek,” dedi.
“2025 YILINDA ÖLDÜRÜLEN 259’UNCU KADIN”
Sinem Somun’un avukatı Ozan Karagöz, cinayetin vahşetine dikkat çekerek, “31 Temmuz gecesi haince bir saldırıyla yaşamını yitiren, 2025 yılında öldürülen 259’uncu kadının avukatıyım. Bu sadece bir cinayet değil, aynı zamanda bir toplumun üstüne çöken karanlıktır. Bugün burada sessizce yürüyen herkes, bu karanlığa karşı umut ve cesaretin sesi oldu,” ifadelerini kullandı.
“BU SON OLSUN” ÇAĞRISI
Yürüyüşe katılan vatandaşlar da tepkilerini dile getirdi. Katılımcılardan Aycan Aydemir, “Sinem göz göre göre öldürüldü. Uzaklaştırma kararları yeterli değil. Bu yürüyüş, sadece onun için değil, öldürülen tüm kadınlar içindir. Temennimiz, bu son cinayet olsun,” dedi. Yaklaşık bir saat süren yürüyüş, alkışlar eşliğinde ve 1 dakikalık saygı duruşuyla sona erdi. Sinem Somun’un ardından yükselen sessiz çığlık, sadece bir kadını değil, yüzlerce susturulan sesi temsil etti. ‘Karanlığa Işık’ yürüyüşü, kadınların korkusuzca ve özgürce yaşayacağı bir ülke için yakılmış güçlü bir fener olarak kayıtlara geçti.