ABD’de yaşanan korkunç tren cinayeti, ceza adalet sisteminin ve mülteci politikalarının kırılganlığını bir kez daha gözler önüne serdi. Suç geçmişi kabarık, evsiz ve denetimsiz bir adam, savaş mağduru genç bir kadını öldürdü.

Decarlos Brown Jr. kimdir?

ABD’nin Kuzey Carolina eyaletinde yaşanan dehşet verici bir olay, ülkedeki mülteci politikaları ve ceza adalet sistemi üzerine derin tartışmaları yeniden alevlendirdi. 34 yaşındaki Decarlos Brown Jr., Charlotte kentinde hafif raylı sistemle yolculuk eden 23 yaşındaki Ukraynalı mülteci Iryna Zarutska’yı bıçaklayarak öldürmekle suçlanıyor. Bu trajik saldırı, Brown’un geçmişine ve sistemin işleyişine dair sert eleştirilerin merkezine yerleşti.

Uzun ve karanlık bir sabıka geçmişine sahip

Decarlos Brown Jr., ABD yargı sisteminde defalarca gündeme gelmiş, suç geçmişi oldukça kabarık bir kişi. 2011 yılından itibaren hırsızlık, silahlı soygun, saldırı, tehdit ve sahte acil çağrı gibi suçlardan en az 14 kez tutuklandığı bildirildi. 2014 yılında silahlı soygun suçundan beş yıl hapis cezası aldı ve 2020’de serbest bırakıldı. Ancak serbest kaldıktan kısa süre sonra, Charlotte’ta kız kardeşine saldırması nedeniyle yeniden gözaltına alındı.

Bu sabıka geçmişi, Brown’un toplum için ciddi bir tehdit unsuru olduğunu açıkça gösterirken, yetkili makamların denetim eksikliği ve rehabilitasyon süreçlerindeki yetersizlik de dikkat çekiyor.

Zihinsel sağlık sorunlara sahip

Brown’un sadece fiziksel saldırılarla değil, aynı zamanda psikolojik dengesizlikle de gündeme geldiği biliniyor. 2025 yılının Ocak ayında, 911’i arayarak vücudunu “yapay bir maddenin” kontrol ettiğini ve temel fonksiyonlarını yitirdiğini iddia etti. Bu, onun psikolojik destekten mahrum bırakıldığını ve hem kendisi hem de toplum açısından potansiyel bir tehdit oluşturduğunu ortaya koyuyor.

Ancak tüm bu uyarı işaretlerine rağmen Brown, serbest dolaşmaya devam etti. Bu durum, hem akıl sağlığı sistemindeki zaafları hem de tekrar suç işleme riski taşıyan kişilere yönelik kamu güvenliği önlemlerinin sorgulanmasına yol açtı.

Iryna Zarutska: Savaştan kaçıp şiddete yakalanan bir mülteci

Iryna Zarutska, Ukrayna’daki savaştan kaçarak ABD’ye sığınan genç bir kadındı. Barış ve güvenlik arayışı içinde olan Zarutska, 22 Ağustos’ta Charlotte’taki South End hafif raylı sistem hattında trajik bir şekilde hayatını kaybetti. Güvenlik kameralarına yansıyan görüntülere göre Brown, genç kadının arkasına oturduktan yalnızca dört dakika sonra cebinden çıkardığı çakıyla Zarutska'nın boğazına üç kez bıçak sapladı. Yaklaşık 30 saniye içinde yere yığılan Zarutska, olay yerinde hayatını kaybetti.

Saldırgan ise, sakin bir şekilde bir sonraki durakta trenden indi ancak güvenlik güçleri tarafından kısa sürede yakalandı. Şu anda hakkında birinci derece cinayet suçlamasıyla dava sürdürülüyor.

Toplumdan ve kamuoyundan yükselen tepkiler

Cinayetin ardından ABD kamuoyunda büyük bir öfke oluştu. Özellikle sığınmacıların güvenliği, ceza adalet sisteminin yeterliliği ve suç geçmişi olan bireylerin kontrolsüzce toplum içinde dolaşması gibi konular yüksek sesle tartışılmaya başlandı. Tesla CEO’su Elon Musk, sosyal medyada yaptığı açıklamada idam cezası taleplerine destek vererek, “Kesin suçluluğun olduğu davalarda süreç geciktirilmemeli, idamlar derhal uygulanmalı,” ifadelerini kullandı.

Bu çıkış, özellikle suçlulara karşı cezai süreçlerin hızlandırılması ve mağdur haklarının daha güçlü şekilde korunması gerektiğini savunan çevreler tarafından desteklendi.

Sistemin zaafları gün yüzünde

Decarlos Brown Jr. vakası, Amerikan yargı sisteminin en sancılı başlıklarını bir kez daha gözler önüne serdi: tekrar eden suçluların yeterince denetlenmemesi, zihinsel hastalıkların görmezden gelinmesi ve mültecilerin korunmasındaki yetersizlikler. Iryna Zarutska’nın ölümü, sadece bireysel bir trajedi değil; aynı zamanda kurumsal düzeydeki zafiyetlerin acı bir sonucu olarak kayıtlara geçti.

Bu olay, kamu kurumlarının daha etkili psikolojik tarama, risk değerlendirme ve müdahale mekanizmaları kurması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Özellikle de hem kendisi hem de çevresi için tehdit oluşturan bireylerin sokakta kontrolsüzce dolaşmasının doğurabileceği sonuçlar açısından ciddi bir uyarı niteliği taşıyor.

Kaynak: Haber Merkezi