Bale ve operanın eski Türk Devletleri’nde olmadığını söylemenin sanata karşı farklı kesimleri bir araya getirmeye çalışan son derece ucuz propagandalar olduğunu ifade eden DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, “Mesele yalnızca bale ve opera değil, sanatın bu dallarını kolayca feda edeceklerini düşünerek geriye kalan sanat dallarına yapılacak olası saldırılara zemin hazırlamaktır. Bale ve operaya saldırma girişiminde bulunanların yarın tiyatro için, sinema için, şarkı söylemek için “bizim kültürümüzde yeri yok” demeyeceklerinin garantisi var mıdır? Öyleyse sanata ve sanatçıya önem verenlerin bale ve operanın da arkasında kararlılıkla durması gerekmektedir” dedi. 

Çağ dışı vurgusu 

Türkiye’nin bu zamana kadar dünyaya sanatın her alanında binlerce sanatçı kazandırmış bir medeniyet olduğunu vurgulayan Kaya Ösen, Türkiye’nin sanat akımlarından geri kalmasını düşünmenin çağ dışı olduğunu söyledi. Modern ve çağdaş adımları izlemeye, yaymaya, geri adım atmamaya devam edeceklerini söyleyerek, sanatsız kalan bir toplumun hayat damarlarının kesilmiş olduğunu aklımızdan çıkarmamamız gerektiğini aktardı. 

Sanatın diğer kollarına sıçradı 

Kral ve kralcılık yapanların bale ve operayı kendilerine araç yaptıklarını aktaran Kaya Ösen,  “Kadın, çocuk, toplumsal yaşam üzerinden ayrıştırma yaparak şahsi ikbalini konsolide etme çabası, hırçın şekilde kendisini sanata ve kültüre saldırırken buluyor. Belde, ilçe belediyelerinden başlayan konser iptalleri, sanatçılar üzerindeki baskı ortamıyla birlikte anlaşılan “kullanışlı aparatlar” üzerinden sanatın diğer kollarına saldırtılmaya başlandı. Asıl dertlerinin bale ve opera olmadığı çok net olan sözlerin, modern ve evrensel değerlere karşı atılmaya çalışılan, karanlık adımların arkasındaki gizli ajandalar olduğu rahatlıkla okunmaktadır” şeklinde konuştu. 

Kaynak: ÖZGE UĞULU