Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 13 Eylül 2022 tarihli ve 31952 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Asansör Periyodik Kontrol Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile Türkiye genelindeki tüm asansörlerde kabin iç kapısı zorunlu hale getirildi. Ancak başta İzmir olmak üzere birçok şehirde bulunan eski binalarda, dar kabinli asansörlere sonradan eklenen kapılar, tekerlekli sandalye ve akülü araç kullanıcılarının erişimini fiilen ortadan kaldırdı. Yıllardır aynı evde yaşayan binlerce engelli birey, kendi evinde mahsur kalma riskiyle karşı karşıya bırakıldı.
Bu tablo açık bir hak ihlalidir
Asansörler engelli bireyler için lüks değil; eğitim, sağlık ve sosyal hayata katılımın temel aracı. DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Aybar Uygur ve İl Başkan Yardımcısı İlknur Peder, uygulamanın teknik değil, temel bir insan hakkı ihlali olduğunu vurguladı. Güvenlik gerekçesiyle erişim hakkının gasp edilemeyeceğini belirten yöneticiler, sahada kullanıcıların dikkate alınmadığını, düzenlemenin masa başında hazırlandığını ifade etti. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile taraf olunan Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi, kamu politikalarında erişilebilirliği zorunlu kılıyor. Ancak iç kapı zorunluluğu, fiziksel erişimi engelleyerek dolaylı ayrımcılığa yol açıyor. Bu durum, sosyal devlet anlayışıyla da bağdaşmıyor.
DEVA'dan çözüm önerileri
DEVA Partisi İzmir İl Başkanlığı, sorunun çözümsüz olmadığını belirterek beş maddelik öneri sundu:
Eski yapılar için istisna tanınmalı: Küçük kabinli asansörlerde iç kapı zorunluluğu esnetilmeli.
Erişilebilirlik güvenlik kadar bağlayıcı olmalı: Engellilerin kullanamadığı asansöre onay verilmemeli.
Teknik kurul oluşturulmalı: Kararlar engelli örgütlerinin katılımıyla sahada şekillenmeli.
Alternatif çözümler kabul edilmeli: Sensörlü sistemler gibi erişimi engellemeyen güvenlik ekipmanları geçerli sayılmalı.
Denetimler cezalandırıcı değil, çözüm odaklı olmalı: Kırmızı etiket uygulamaları engelliler için tehdit olmamalı.
Yönetmelik yeniden düzenlensin
DEVA Partisi yetkilileri, bu düzenleme nedeniyle birçok engelli yurttaşın evini artık terk edemediğini, sağlık hizmetlerine, işe ve eğitime erişimin engellendiğini vurguladı. Engellilerin yok sayıldığı hiçbir düzenlemenin toplumsal meşruiyeti olamayacağı ifade edilirken, yönetmeliğin erişilebilirlik ilkesine uygun şekilde ivedilikle revize edilmesi talep edildi.



