Nehir, Türkiye'nin doğusundaki Taurus Dağları'nda kaynaklanır ve buradan doğuya doğru akar.
Dicle Nehri, Türkiye'den doğarak Suriye'ye gider ve oradan da Irak'a geçer. Daha sonra Şattülarap ile birleşerek Basra Körfezi'ne dökülür.
Nehir, Kürtçe'de "Diyala" veya "Sirwan" olarak bilinir. Aynı zamanda Mezopotamya'nın (Fırat ve Dicle vadileri) ana kaynağıdır ve bu nedenle "Mezopotamya'nın Ana Ruhu" olarak da anılır.
Dicle Nehri, tarih boyunca birçok medeniyet için önemli bir yaşam kaynağı olmuştur. Tarihi Mezopotamya bölgesinin büyük bir kısmı Dicle Nehri vadisinde yer alır ve bu bölge antik uygarlıkların (Sümerler, Akadlar, Babilliler) beşiği olarak kabul edilir. Bu nedenle Dicle Nehri, tarih boyunca önemli şehirleri sulamış ve ticaret yollarının bir parçası olmuştur.
Dicle Nehri vadisi, verimli toprakları ve nehir suyu ile ünlüdür. Bu nedenle tarım, bu bölgenin ekonomisinin önemli bir parçasını oluşturur. Pamuk, buğday, mercimek, mısır gibi tarım ürünleri burada yetiştirilir.
Dicle Nehri vadisi, doğal güzellikleri ile ünlüdür. Özellikle sulama kanalları ve bahçelerle dolu olan Hevsel Bahçeleri, bu bölgenin doğal cazibe merkezlerinden biridir.
Dicle Nehri, su kaynaklarının yönetimi, sulama, enerji üretimi ve barajlar nedeniyle çeşitli sorunlarla karşı karşıyadır. Bu sorunlar arasında suyun azalması, sulama nedeniyle tuzluluk artışı ve ekolojik dengenin bozulması gibi konular bulunur.
Dicle Nehri, hem tarihi hem de ekolojik açıdan büyük bir öneme sahip olan büyüleyici bir akarsudur. Hem Türkiye'nin hem de yakın bölgelerin yaşamını etkileyen bu nehir, zengin bir kültürel ve doğal mirasa ev sahipliği yapar.