Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, diş eti hastalıklarının yalnızca lokal ağız problemleriyle sınırlı kalmadığını, sistemik hastalıkların tetikleyicisi olabileceğini belirtti. Özellikle periodontitisin, bağışıklık sisteminde kronik inflamasyona neden olarak solunum yollarını tehdit ettiğini ifade etti.

Periodontitisin, diş etleriyle birlikte çene kemiğini de etkileyen kronik bir iltihap hastalığı olduğunu hatırlatan Özkan, hastalığın zamanla diş eti çekilmesi, diş sallanması, ağız kokusu ve çiğneme zorluğu gibi belirtilerle ortaya çıktığını söyledi. Ancak bu belirtilerin, sistemik etkilerin yalnızca başlangıcı olduğuna dikkat çekti.

KOAH riski yüzde 10, zatürre riski yüzde 30 artıyor

Diş eti ceplerinde biriken bakterilerin solunum yoluyla akciğerlere ulaştığını ve burada doku yıkımına neden olduğunu anlatan Prof. Dr. Özkan, periodontitisli bireylerde KOAH gelişme riskinin yüzde 10, zatürre riskinin ise yüzde 30 oranında arttığını belirtti. Türk Toraks Derneği verilerine göre KOAH hastalarının yüzde 62’sinde ciddi diş eti hastalığı bulunduğunu da hatırlattı.

Özellikle yaşlı bireylerin, bağışıklık sistemi zayıf olanların ve kronik akciğer hastalarının bu durumdan daha çok etkilendiğini vurgulayan Özkan, ağızda sürekli koku, diş fırçalarken kanama, dişlerde sallanma veya çiğneme zorluğu gibi belirtilerin yalnızca diş değil, akciğer sağlığını da tehdit ettiğini söyledi.

Tedaviyle riskler azalıyor

Periodontitisin tedavisinde ilk adımın özel el aletleriyle diş taşı temizliği olduğunu ifade eden Özkan, bu işlemin iltihabı yüzde 47 oranında azalttığını belirtti. Ardından subgingival küretaj (kapalı kürtaj) uygulandığını ve diş eti altına yerleşmiş bakteri kolonilerinin temizlendiğini aktardı.

İleri evre hastalarda ise açık cerrahi küretaj (flap operasyonu) uygulanıyor. Bu yöntemde diş eti cerrahi olarak açılarak kötü dokular temizleniyor, çene kemiği törpülenip şekillendiriliyor ve diş eti yeniden yapılandırılıyor. Çene kemiği kaybının bu yöntemle yüzde 63 oranında önlendiğini kaydeden Özkan, operasyonun ardından diş eti estetiği işlemlerinin de uygulanabildiğini söyledi. Ayrıca kök yüzey düzleştirmesiyle diş köklerine sıkı sarılan diş etinin, yeni plak ve tartar oluşumunu önlediğini belirtti.

Sadece tedavi yetmez, alışkanlıklar değişmeli

Tedavinin başarısında hastanın yaşam tarzı değişikliklerinin de önemli rol oynadığını vurgulayan Prof. Dr. Özkan, sigara kullanımının bırakılması, düzenli fırçalama ve ara yüz temizliği yapılması, şekerli-işlenmiş gıdalardan kaçınılması ve bağışıklığı destekleyici beslenme programlarının uygulanması gerektiğini belirtti. Bilimsel verilere göre, başarılı bir periodontal tedavi sonrasında KOAH alevlenmeleri yüzde 28, zatürre riski ise yüzde 34 oranında azalıyor.

Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, ağızda başlayan bir iltihabın küçümsenmemesi gerektiğini vurgulayarak, bu iltihabın zamanla akciğerlere ulaşabileceğini söyledi. Periodontitisin yalnızca diş kaybına değil, hayatı tehdit eden solunum hastalıklarına da neden olabileceğini belirterek, vatandaşları gecikmeden diş hekimine başvurmaya çağırdı.

Muhabir: İpek Kırca