Tıp dünyasında “sessiz tehlike” olarak anılan divertiküler kanama, özellikle ilerleyen yaşlarda sık karşılaşılan bir sindirim sistemi problemi olarak öne çıkıyor.

Divertiküler kanama nedir?

Divertiküler kanama, kalın bağırsağın iç yüzeyinde yer alan küçük ceplerin (divertikül) iç kısmındaki damarların yırtılmasıyla oluşan ani ve çoğu zaman ciddi seyreden bir kanama türüdür. Bu cepler, genellikle bağırsak duvarının zayıf bölgelerinde oluşur ve yaş ilerledikçe ortaya çıkma ihtimali artar. Bağırsak içi basıncının artması, kabızlık ya da zorlanma gibi faktörler divertikül oluşumunu tetikleyebilir. Her divertikül kanamaz, ancak bazı durumlarda divertikülün hemen altında yer alan küçük damarlar zamanla zayıflayarak yırtılabilir ve bu da iç kanamaya yol açar.

Kanamanın belirtileri ve seyri

Divertiküler kanama çoğu zaman aniden başlar ve genellikle ağrısız olur. Hastalar genellikle rektumdan dışkıyla birlikte taze kırmızı kan ya da koyu renkli pıhtılı kan gelmesi şikâyetiyle başvurur. Bu durum bazı bireylerde yalnızca birkaç damla kanla sınırlı kalabilirken, bazı vakalarda ciddi miktarda kan kaybına neden olarak tansiyon düşüklüğü, halsizlik, bayılma hissi ve kalp çarpıntısı gibi belirtilere yol açabilir. Bu nedenle durum hayati risk taşıyabilir ve acil müdahale gerektirir.

Divertiküler kanamanın nedenleri

Bu tür kanamaların temel nedeni, divertikül duvarından geçen küçük kan damarlarının zamanla zayıflayıp yırtılmasıdır. Divertikül içinde biriken dışkı parçacıkları, zamanla bu damarlarla temas ederek tahrişe neden olabilir. Bu tahriş damar duvarını incelterek yırtılmayı tetikleyebilir. Özellikle yaşla birlikte damar elastikiyetinin azalması, damar duvarını daha kırılgan hale getirir. Aynı zamanda bazı ilaçlar — özellikle kan sulandırıcılar, aspirin ve steroid içeren anti-inflamatuvarlar — bu riski ciddi oranda artırabilir.

Kimler risk altında?

Divertiküler kanama, özellikle 50 yaş üzerindeki bireylerde daha sık görülür. Yaşlanma süreciyle birlikte bağırsak yapısı değişir, divertikül oluşumu yaygınlaşır ve bu da kanama riskini artırır. Bunun yanı sıra kronik kabızlık yaşayanlar, liften fakir beslenenler, aşırı et ve işlenmiş gıda tüketenler ile düzenli olarak kan inceltici ilaç kullanan bireyler de risk grubunda yer alır. Ayrıca hipertansiyon, damar hastalıkları ve obezite gibi eşlik eden rahatsızlıklar da kanama olasılığını yükseltebilir.

Tanı ve tedavi süreci

Divertiküler kanamadan şüphelenildiğinde hastanın hızlı şekilde değerlendirilmesi gerekir. Rektal muayene, kan testleri ve kolonoskopi en sık başvurulan tanı yöntemleridir. Kanamanın yeri tespit edilebiliyorsa, endoskopik yöntemlerle (ısıtma, klips yerleştirme ya da damar içine ilaç enjeksiyonu) durdurulabilir. Ancak yoğun kanama söz konusuysa, anjiyografi eşliğinde damar içine müdahale ya da nadiren cerrahi gerekebilir. Bu süreçte hastanın sıvı ve kan takviyesiyle desteklenmesi önemlidir.

Kaynak: Haber Merkezi