Yaz ayları yaklaşırken düğün sezonu da hareketlenmeye başladı. Ancak evlilik hazırlığındaki çiftleri bu yıl farklı bir sürpriz bekliyor. Bir yandan artan düğün maliyetleriyle mücadele eden çiftler, şimdi de ‘müzik telifi’ nedeniyle kiralayacakları düğün salonunda eğlenip eğlenemeyeceklerini düşünüyor. Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği’nin (MESAM), düğün salonlarında çalınan müzikler için telif ödenmesi talebi yasal zeminde karşılık bulursa, düğünlerde çalınan her şarkının bir bedeli olacak. Bu durum hem salon işletmecilerini hem de düğün sahiplerini ekonomik anlamda zorlayacağa benziyor. Telif uygulamasının hayata geçmesi halinde çiftler eğlence planlarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalabilir. 

‘Halka açık değil’

Düğün salonu işletmecileri ise MESAM’ın daha önce de ‘telif hakkı’ talebinde bulunduğunu fakat açtıkları davayı kazandıklarını vurguladı. MESAM’ın, düğün organizasyonlarında çalınan müzikler için yeniden telif talebinde bulunmasına karşı çıkan İzmir Toplantı ve Düğün Salonları İşletmecileri Derneği Başkanı Vahyettin Dokak, “Bu salonlar halka açık değil, çalınan müzikler de anonim. Vatandaşlar, buraya davetli olarak geliyor. Yıllardır kültürümüzün bir parçası olan bu ezgilere telif istemek halkın mirasına el koymaktır. Yıllar önce de telif hakkı istediler ama hukuki süreç başlatarak biz davayı kazandık. Şu an MESAM’in telif hakkı istemek gibi bir durumu yok” dedi. İzmir’de uzun yıllardır düğün salonu işlettiğini vurgulayan Dokak, “Yapılan uygulama, hukuki dayanağı olmayan bir ekonomik baskıdır. Düğün salonları umuma açık yer değildir. Buraya sadece davetliler gelir. Bu nedenle çalınan müzik, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında umuma iletim sayılmaz. Daha önce açılan davalarda mahkemeler düğün salonu işletmecileri lehine karar verdi. Bu kararlar ortadayken aynı taleplerin yeniden gündeme getirilmesi iyi niyetli değildir” ifadelerini kullandı.

Vahyettin Dokak

‘Halka mal olmuşlar’

Düğün organizasyonlarında çalınan müziklerin büyük kısmının anonim halk müziği olduğunu belirten Vahyettin Dokak, “Gelinle damadın oyun oynadığı, halay çekildiği anlarda çalan ezgiler bu toplumun ortak kültürüdür. Bunlar üzerinden telif alınması, halkın malının halktan parayla alınması anlamına gelir. Düğünler eğlence faaliyeti değil, toplumsal dayanışmanın ve yardımlaşmanın bir parçasıdır. Düğün salonları, yüzyıllardır süregelen bir geleneğin mekânıdır. İnsanlar burada sadece eğlenmez; birlikte olur, sevinçlerini paylaşır. Bu özel günlerde çalınan halk ezgilerini ticarileştirmeye çalışmak vicdanlara da, hukuka da sığmaz” diye konuştu.

‘Müzikten kazanmıyoruz’

Düğün salonlarında doğrudan müzik yayını yapılması ile ilgili olarak herhangi bir ticari kazanç elde etme amacı güdülmediği gibi, kullanılan her tür müziğin törenin ritüeli kapsamında kaldığının aşikar olduğunu belirten Vahyettin Dokak, “Düğün salonu esnafı olarak yıllardır halkımıza hizmet veriyoruz. Burada çalınan müziklerin çok büyük kısmı anonim, yani halk müziği kökenli, geçmişi çok eskilere dayanan eserlerdir. Bu konuda daha önceleri MESAM ile hukuki mücadeleye girdik ve davamızı kazandık. Bugün suni gündemlerle esnafın üzerinden para kazanmak için yapmış oldukları açıklama algı yaratmaya yönelik olup şiddetle karşı çıktığımızı ve bu konuda hukuki adımlar atmaktan çekinmeyeceğimizi belirtmek isteriz” sözlerine yer verdi.

‘Talepler hukuki değil’

Müzikten ticari kazanç elde den işletmeler olmadıklarını aktaran İzmir Toplantı ve Düğün Salonları İşletmecileri Derneği Başkanı Vahyettin Dokak, “Bizler yüzlerce yıllık geleneği ayakta tutmaya çalışan esnaflarız. Düğün organizasyonları eğlence faaliyeti değil yeni evlenecek çiftlere yardım etmek amaçlı kurulan sosyal yardımlaşma faaliyetidir. Bu özel günlerde dinlediğimiz halk oyunları, düğün ezgileri ve anonim eserler yıllardır bu kültürün ayrılmaz bir parçasıdır. Bu eserleri telif konusu yapmak, halkın ortak mirasını ticarileştirmek anlamına gelir. Bu yüzden de MESAM'ın bu konudaki taleplerini yersiz, hukuki dayanaktan yoksun ve sektörü zorlayıcı buluyoruz. Yargı kararları da bunu destekler niteliktedir. Bu noktada hem hukuki haklarımızı hem de kültürel değerlerimizi korumaya devam edeceğiz. Düğün salonları halkındır, halkın müziği de yine halka aittir” dedi.

Kaynak: Filiz Erol