Gazeteci Tolga Şardan’ın kaleme aldığı bir yazıda, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nda (BTK) tüm e-imza kullanıcılarının şifrelerinin saklandığı veri havuzunun ele geçirildiği öne sürüldü. Yazıya göre, saldırının kimler tarafından gerçekleştirildiği henüz belirlenemezken, BTK bünyesinde idari inceleme başlatıldığı ve kurum içinde panik havası oluştuğu ifade edildi.
e-İmzalar Çalındı İddiası
Söz konusu skandal iddia Tolga Şardan tarafından paylaşıldı. Şardan'ın iddiası şu şekilde:
"BTK’da ülke genelinde tüm e-imza kullanıcılarının şifrelerinin saklandığı veri havuzu patlatıldı. Kim ya da kimlerin yaptığı henüz belirlenemedi. Yaşanan olayla ilgili BTK’da idari incelemenin başlatıldığı ifade ediliyor. Kurumda ciddi bir panik havası oluştuğu haberleri geliyor birkaç gündür. Veri havuzundaki bilgilerin başkaları tarafından ele geçilmesinin anlamı, tüm ülkede e-imza kullanarak işlem yapan elektronik imza sahiplerine ait şifrelerin çalınmış olması!
Okuduğunuz gelişme, savcılığın yürüttüğü soruşturmadaki tespitlerin epeyce ötesinde bir durum maalesef. Her kim veya kimler e-imza şifrelerini ele geçirdiyse, elektronik imza kullanıcılarını çok sıkıntılı günlerin beklediğini belirteyim.
Artık, bilgisayarına aparat takarak elektronik imzasıyla işlem yapan hiçbir kullanıcı güvende değil. Bu arada e-imzanın nasıl çalıştığını da küçük bir dip notla anlatayım; e-imzanın üzerinde kullanıcılar için BTK tarafından üretilen, epeyce uzun rakam ve harflerden oluşan kişiye özel dijital kod bulunuyor. Bu kod, aynı zamanda e-imzanın da şifresi. E-imza sahibi kullanıcı, işlem yapmak istediği zaman bilgisayarına taktığı USB’deki şifre yardımıyla elektronik imzasını kullanabilmekte.
BTK’nın veri havuzunun patlatılmasını engellemek elbette mümkündü. Sisteme “savunma ve dışarıdan müdahaleleri engelleyici” yatırım yapılması gerektiğini söylemek lazım. Yatırım yapılmayınca skandalla yüzleşildi. BTK yönetimi, savcılıktaki adli soruşturma ve yargılamaya konu olan tabloyu savuşturmayı başarmıştı ama şimdi yaşanan problemin üstesinden nasıl gelinecek, göreceğiz."
BTK: “İddialar Gerçek Dışı, Suç Duyurusunda Bulunuldu”
“Elektronik imza veri havuzunun hacklendiğine dair iddialar tamamen asılsızdır ve gerçeği yansıtmamaktadır. Bazı haber kaynaklarında yer alan ve e-imza hizmetleriyle ilgili olduğu iddia edilen 'veri sızıntısı' haberleri hakkında kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla bu açıklamanın yapılması zorunluluğu doğmuştur. Türkiye’de kullanılan tüm e-imzalar, Kurumumuz tarafından yetkilendirilen 8 Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcı (ESHS) tarafından üretilmektedir.
Kurumumuz ise 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında ilgili ESHS'leri denetleme ve sektörü düzenleme yetkisine sahiptir. Her bir Nitelikli Elektronik Sertifika, uluslararası standartlarda kriptografik algoritmalarla şifrelenmiş şekilde yalnızca sertifika sahibinin elindeki USB e-imza cihazında bulunmaktadır.
Elektronik İmza (e-imza) sisteminde e-imza sahiplerinin pin kodları veya herhangi bir kişisel verisi dahil hiçbir verisi Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) bünyesinde tutulmamaktadır. Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcıları (ESHS) ise sadece sertifikayı kullanan kişinin, başvuru esnasında sunduğu kişisel verilere sahiptir. Bu nedenle, sertifika ya da pin kodu bilgilerinin herhangi bir veri havuzundan çalınması veya bu tip bir veri sızıntısının yaşanması söz konusu değildir.
Ayrıca, Türkiye’de bulunan tüm e-imzalara ait bilgiler, (BTK ya da e-Devlet kapısı dahil) toplu halde herhangi bir veri havuzunda barındırılmamaktadır. Bilindiği üzere, siber güvenlik alanında yanıltıcı ve yanlış bilgilerin yayılması, toplumda endişe, korku ve panik oluşturma potansiyeli taşımaktadır. Ayrıca Elektronik İmza gibi Türkiye'nin dijital sistemlerinin temelini oluşturan ve güven hizmeti olarak adlandırılan bu hizmetlerin güvenirliğini sarsıcı nitelikte algı yaymak, toplumda yıkıcı etkilere sahip olmaktadır. Bu tür eylemler, 7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu kapsamında suç teşkil etmektedir. Kanunun 16. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtildiği üzere:
'Siber uzayda veri sızıntısı olmadığını bildiği halde halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak ya da kurumları veya şahısları hedef göstermek amacıyla siber güvenlikle ilgili veri sızıntısı olduğuna yönelik gerçeğe aykırı içerik oluşturanlara veya bu maksatla bu içerikleri yayanlara iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.'
Bu bağlamda, e-imza kullanıcılarını hedef göstererek ve kamuoyunu yanıltarak gerçek dışı veri sızıntısı iddialarını yayan, 2 milyon 500 bin üzerinde e-imza kullanıcısını asılsız haber ve paylaşımlar ile endişeye sürükleyen kaynaklar hakkında suç duyurusunda bulunulmuş ve yasal süreç başlatılmıştır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”