Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Plan Bütçe Komisyonu maddeleri içerisinde yer alan ve Türkiye’deki araç sahiplerini yakından ilgilendiren ek MTV (Motorlu Taşıtlar Vergisi) uygulaması ödemelerinin son günü yaklaştı. 15 Temmuz 2023 tarihinde yürürlüğe giren ek vergi uygulamasının 31 Ağustos olan ilk taksiti 6 Eylül’e kadar uzatıldı. İkinci taksitinin ise Kasım ayında ödenmesi bekleniyor. Hal böyle olunca ek vergiyi ödemekle mükellef olan araç sahipleri, vergiyi ödememeleri halinde nasıl bir yaptırımla karşılaşacaklarını ve vergiyi ödememek için dava açılıp açılamayacağı konusunu gündeme getirdi.
Ek motorlu taşıtlar vergisi uygulaması kapsamında, sahip olunan aracın yaşına ve motor silindir hacmine bağlı olarak farklı tutarların ödeneceğini belirten uzmanlar, vergi ödemelerinde her araç sahibinin ödeyeceği tutarın farklı olacağına dikkat çekti. Buna ek olarak ise yılın ikinci 6 ayında yani 31 Aralık 2023 yılına kadar satın alınan sıfır araçlarda ek motorlu taşıtlar vergisinin yarısının ödeneceği de edinilen bilgiler arasında.
Dava riskli
Ek vergi uygulamasının özellikle çok araçlı filolarla hizmet veren şirketleri büyük ölçüde etkilediğini söyleyen uzmanlar, vergilerin ödememesi halinde icra takibi başlatılabileceğini belirtti. Dava açılması halinde ise olumlu bir geri dönüş alınabilmesinin risk teşkil ettiğini belirten Avukat Fatih Aras, “Ek motorlu taşıtlar vergisi konusu anayasa mahkemesi kapsamında tartışmaya devam edilen bir konu. Motorlu taşıtlar vergisinin itirazı hakkında dava açılabileceğini söyleyen de, açılmasının çözüm getirmeyeceğini düşünen avukatlar da var. Bu tarz davalarda riski göz ardı etmemek gerekir. Açılan davanın mahkemece reddedilmesi olasılığı oldukça yüksek. Bundan dolayı şahsen ben açılmasının çok mantıklı olmadığı kanaatindeyim. Bu konuyla ilgili bana danışanlara da aynı görüşlerimi bildirdim. Bunun nedeni ise davanın reddi sonucunda, davacı kişinin ödemesi gereken maddi yükümlülüklerin çok daha fazla artacak olması” dedi.
Mahkemenin açılan davaya ret vermesi halinde davacının hem avukatlık masraflarını hem de mahkeme masraflarını ödemek zorunda kalacağını vurgulayan Aras, “Bunlar öyle az ücretler değil. Bir mahkeme açıldığında sadece mahkeme masrafları en az 7-8 bin lirayı geçebilir. Buna bir de avukatlık masrafları da eklendiğinde, kişi ödemesi gerekenden çok daha fazla masrafın altında kalacaktır. Bundan dolayı verginin ödenmesi çok daha makul olacaktır. Ayrıca elinde 1-2 aracı olan kişilerin bu riski almasının tecrübelerime dayanarak mantıklı olmadığını söyleyebilirim. Şirketler özelinde konuşursak eğer, ellerinde 15-20 araçlık filoyla çalışan şirketlerin bu davayı açması risk bazında biraz daha makul olabilir. Ancak yine bu durumda da davadan davacı lehine bir sonuç çıkacağının garantisi yoktur” ifadelerini kullandı.
Satış yapılamaz
Ek motorlu taşıtlar vergisinin, tebliğ kapsamında muaf tutulan kişiler dışında bütün araç sahipleri için ödenmesinin zorunlu bir vergi olduğunu belirten Aras, “Motorlu taşıtlar vergisinin ödenmediği durumlarda araç sahibi aracını elden çıkaramaz. Noterde bu vergi borcu olarak karşısına çıkacaktır. Aynı zamanda borç dolayısıyla kişinin banka hesaplarına ve hatta araca bile haciz kapsamında el konulabilir. Dolayısıyla bu da diğer bir risk olarak karşımıza çıkar” diye konuştu.
Ödeme geri alınabilir
Ek motorlu taşıtlar vergisi kapsamında dava açılmasını tavsiye etmediklerini belirten İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz ise, açılan davalardan ret alınması durumunda gelecek uygulamalarda da yargı yolunun kapanabileceğini belirtti. Yılmaz, “Ödeme yapıldığında makbuza ihtirazi kayıt şerhinin konularak buna göre dava açılması sonucu dava kazanıldığında ödenen miktar geri alınabilir” diye konuştu.