Ekim Dayanışma Hareketi, yaptığı yazılı açıklama ile Türkiye’deki demokrasi dışı uygulamaları ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) kongreler sürecini değerlendirdi. Açıklamada, hem ülkede yaşanan hak ihlallerine hem de parti içi demokrasinin zayıflatılmasına karşı net bir tavır sergilendi.
Açıklamada, son dönemde artan gözaltı ve tutuklamaların “güdümlü yargı eliyle yapılan haksız uygulamalar” olduğu vurgulanarak, CHP’nin bu baskılara rağmen tarihinden ve değerlerinden aldığı güçle ayakta durmayı sürdürdüğü belirtildi. Genel Başkan’ın kararlı mücadelesine saygı duyulduğu ifade edilirken, partiyi güçlü kılanın yalnızca dışarıya karşı verilen mücadele değil, içerde demokrasiyi yaşatma iradesi olduğu dile getirildi.
Ekim Dayanışma Hareketi, tek adaylı kongrelerin parti kültürüne aykırı olduğunun altını çizerek şu değerlendirmeyi yaptı: “Sosyal demokrasinin özü, çoğulculuktur; farklı seslerin ve renklerin özgürce yarışabilmesidir. Kanatsız, renksiz, heyecansız kongreler partimizin ruhuna aykırıdır. İzmir örgütümüzün demokratik pratiğine uygun olan, özgür ve adil yarış ortamıdır.”
600 delegeden süzülen iradenin ancak serbest bir yarışla anlam kazanabileceğine dikkat çekilen açıklamada, Cumhuriyet Halk Partisi’nin geleceğe güvenle bakabilmesi için ilkelerinden taviz vermemesi gerektiği vurgulandı.
Ekim Dayanışma Hareketi, “yarınların aydınlık ve güneşli günleri”ne olan inançla, partinin özüne ve demokratik geleneklerine sahip çıkmaya devam edeceklerini belirtti.
