Uzmanların çoğu, bölgede daha büyük bir depremin mümkün olduğunu ancak 1956’da gerçekleşen 7.7 büyüklüğündeki yıkıcı depremin tekrar etme ihtimalinin düşük olduğunu belirtiyor. Ancak, bu bilimsel görüşler bazı kesimler tarafından yeterince güvenilir bulunmuyor. Özellikle sosyal medya ve yerel kanallar aracılığıyla yayılan felaket senaryoları, halk arasında korkunun yayılmasına neden oluyor. Deprem uzmanlarının kendi içindeki fikir ayrılıkları da, bu bilgi kirliliğini besleyen unsurlar arasında yer alıyor.

Santorini’de 10 binden fazla kişi adayı terk etti. Gidenlerin büyük bir kısmı zaten Santorini’de doğup büyümeyen kişilerdi. Ancak bu göç dalgası, ada ekonomisini olumsuz etkiledi. Özellikle inşaat sektöründe çalışan zanaatkarlar ve diğer meslek gruplarındaki eksiklik, inşaat projelerinin ve turizmle ilgili yatırımların aksamasına neden oldu. Yetkililer, güvenlik kurallarına uygun olmayan binaların yenilenmesini durdurdu. Bu durum, yaklaşan turizm sezonu öncesinde ada işletmecilerini tedirgin ediyor.

Deprem Korkusu Gündelik Hayata Nasıl Yansıyor?

Santorini halkı, sürekli devam eden sarsıntılar nedeniyle psikolojik olarak yıpranmış durumda. Deprem uzmanı Kostas Papazachos, Santorini’de yaşanan “tehdit yorgunluğunun” kendisine Covid-19 salgınını hatırlattığını söylüyor. Sürekli diken üstünde yaşamanın insanları yorduğunu ve bu durumun fiziksel olduğu kadar psikolojik etkileri de olduğunu belirtiyor.

Ancak ada halkı, bu durumu kabullenerek kendilerine özgü bir başa çıkma yöntemi geliştirmiş durumda. Depremler sonrası kaç büyüklüğünde olduğu üzerine tahminler yaparak, kendi aralarında adeta bir tahmin oyunu oynuyorlar. Bu şekilde, sürekli tetikte olmanın yarattığı stresi azaltmaya çalışıyorlar.

Santorini’de hem fiziksel hem de psikolojik anlamda zor günler yaşanıyor. Ancak, bilim insanları ve yetkililer, durumun yakından takip edildiğini ve gereksiz paniğe kapılmadan tedbir alınması gerektiğini vurguluyor. Turizm sezonu yaklaşırken, adalıların en büyük dileği, hem depremlerin hafiflemesi hem de ekonomik hayatın normale dönmesi.