İstanbul’un tarihi miraslarından biri olan Rami Kışlası’nın kütüphaneye dönüştürülmesiyle kültür hayatına kazandırılan Rami Kütüphanesi, şimdi de Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyor. Geçtiğimiz nisan ayında kapılarını açan Biyografi Kitaplığı, yaklaşık 6 bin eseriyle okurlarını ağırlamaya başladı. Proje, Rami Kütüphanesi ile İbn’ül-Emin Mahmut Kemal İnal Vakfı Biyografi Enstitüsü’nün iş birliğiyle hayata geçirildi.
Geçen yıl ekim ayında imzalanan protokol kapsamında hazırlıkları başlayan kitaplık, yalnızca bir okuma alanı değil; aynı zamanda biyografi türünde akademik ve entelektüel üretimin teşvik edildiği bir merkez olmayı amaçlıyor. Kitaplığın oluşum süreci ve hedefleri hakkında Anadolu Ajansı’na konuşan Biyografi Enstitüsü Genel Sekreteri Dr. Rıdvan Kaşıkçı, projeye duyulan ihtiyacın uzun süredir gündemlerinde olduğunu söyledi.
Akademik ve Popüler Biyografi Yazımına Katkı
Dr. Kaşıkçı, biyografi alanında Türkiye’de son yıllarda akademik anlamda ciddi bir gelişim yaşandığını belirtti. Özellikle tarih, edebiyat ve sosyoloji disiplinlerinde yüksek lisans ve doktora düzeyinde nitelikli tezler üretildiğini vurgulayan Kaşıkçı, bu çalışmaların zamanla kitaplaşarak literatüre katkı sunduğunu ifade etti.
Bununla birlikte, akademik çerçevenin dışında kalan popüler biyografi yazımına da dikkat çeken Kaşıkçı, "Osmanlı’nın son dönemi ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında devlet adamları, edebiyatçılar ve şairler hakkında kaleme alınan biyografiler oldukça ilgi görüyor. Bu ilginin günümüzde artarak devam ettiğini gözlemliyoruz," dedi.
Üç Kurumdan Ortak Katkı
Kitaplık koleksiyonunun oluşturulmasında üç kurumun önemli katkısı oldu. Rami Kütüphanesi'nin mevcut biyografi kitapları bu yeni bölüme entegre edilirken, İbn’ül-Emin Mahmut Kemal İnal Vakfı kitap temininde doğrudan alımlar gerçekleştirdi. Açık Kitap Vakfı ise önemli sayıda kitabı bağışlayarak projeye destek sundu.
Ancak kitap temini kitaplığın tek amacı değil. Kaşıkçı, kitaplıkla birlikte kültürel ve akademik bir atmosfer oluşturmayı hedeflediklerini belirtti. "Sadece raflara kitap dizmek değil, bu alanda entelektüel üretimi de teşvik etmek istiyoruz," diyerek hedeflerini özetledi.
Atölyelerden Panellere, Biyografi Kültürüne Derinlemesine Katkı
Biyografi Enstitüsü’nün hâlihazırda yürüttüğü projeler, kitaplığın işlevini daha da zenginleştiriyor. “Nasıl Yazdım” başlıklı seminerler, İbn’ül-Emin Mahmut Kemal İnal’ın hayatını anlatan video içerikler, biyografi yazım atölyeleri gibi etkinliklerle ziyaretçiler yalnızca kitap okumakla kalmıyor; aynı zamanda yazarlık pratiğine dair de deneyim kazanabiliyor.
Bununla da sınırlı kalmayan enstitü, "Biyografilm" başlığıyla biyografi temalı filmleri analiz ediyor; “Konuşulmamış Tezler” serisiyle biyografi alanında akademik çalışma üretmiş ancak henüz sesini duyuramamış genç akademisyenleri kamuoyuyla buluşturuyor.
Genişleyen Bir Koleksiyon, Büyüyen Bir Vizyon
Yaklaşık 6 bin kitapla açılışı yapılan Biyografi Kitaplığı'nın kapasitesi 10 bine kadar çıkarılabiliyor. Raflarda yer almayan fakat depolarda ya da ihtisas kütüphanelerinde bulunan pek çok biyografi eseri de bu koleksiyona zamanla dahil edilecek.
Kaşıkçı, geleceğe dönük hedeflerinden de bahsederek biyografi sempozyumları, ödül törenleri, panel serileri ve kısa biyografi filmleriyle bu alanı daha da canlandırmak istediklerini dile getirdi.
Yeni Nesil İçin Hafıza Mekânı
Rami Kütüphanesi’nde kurulan Biyografi Kitaplığı, yalnızca bir kitaplık olmanın ötesine geçiyor; bireylerin yaşam öyküleri üzerinden toplumsal hafızayı yeniden kurmaya yönelik bir kültür mekânı olarak öne çıkıyor.
Giderek genişleyen kitap koleksiyonu, düzenlenecek etkinlikler ve disiplinlerarası projelerle bu kitaplık, biyografi tutkunlarının olduğu kadar, tarih ve edebiyat meraklılarının da buluşma noktası olmaya aday.
Bu özel kitaplık, geçmişin izinde bugünü anlamaya çalışan herkes için yeni bir durak olarak kapılarını sonuna kadar açıyor.